BMW ART CAR, 50. YILINI SERGİLERLE KUTLUYOR!

O

tomobil ve sanat dünyasının eşsiz kesişimini temsil eden BMW Art Car projesi, bu yıl ellinci yılını dünya çapında bir dizi sergiyle kutluyor. 1975’te başlayan ve günümüze kadar devam eden bu proje, BMW’nin sanatla olan köklü bağını ve inovasyona verdiği önemi simgeliyor.
Her şey 1975 yılında Fransız yarış pilotu Hervé Poulain’in sıradışı bir fikirle BMW’ye gelmesiyle başladı. Poulain, 24 saatlik Le Mans yarışında kullanacağı BMW 3.0 CSL modelini, Amerikalı heykeltıraş Alexander Calder’a tasarlatmak istiyordu. O dönemde BMW’nin Halka İlişkiler Departmanı’nın bile gündeminde olmayan bu fikir, otomobilin yarışa kadar tamamlanamamasına rağmen büyük ilgi gördü ve böylece “tekerlekler üzerindeki sanat” serüveni başlamış oldu.

BMW Art Car koleksiyonu, yıllar içinde Frank Stella, Roy Lichtenstein ve Andy Warhol gibi Pop Art akımının öncülerinden Michael Jagamara Nelson gibi Avustralya Aborijin sanatının temsilcilerine kadar geniş bir sanatçı yelpazesiyle gelişti. 1979’da Andy Warhol tarafından bizzat boyanan BMW M1, yalnızca 28 dakikada tamamlanmasıyla ve Le Mans’ta gösterdiği performansla koleksiyonun en tanınmış parçalarından biri oldu. 1980’lerin başında proje farklı bir yöne evrildi ve yarış otomobillerinin yanı sıra seri üretim modelleri de sanatçıların tuvaline dönüştü. Ernst Fuchs’un “alevler içindeki” BMW 635 CSi’si (1982) ve Robert Rauschenberg’in trafiğe çıkan tek BMW Art Car olan 635 CSi’si (1986) bu dönemin önemli örnekleri arasında.

1991, koleksiyonun önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor: Güney Afrikalı sanatçı Esther Mahlangu, BMW 525i modelini Ndebele kabilesinin geleneksel desenleriyle süsleyerek, bir BMW Art Car tasarlayan ilk kadın sanatçı oldu. Koleksiyona katkıda bulunan diğer kadın sanatçılar arasında 1999’da BMW V12 LMR’yi tasarlayan Jenny Holzer ve 2017’de artırılmış gerçeklik teknolojisiyle BMW M6 GT3’ü dönüştüren Çinli multimedya sanatçısı Cao Fei de bulunuyor.

Teknoloji ve geleneğin buluşması
BMW Art Car koleksiyonu, zaman içinde teknolojik gelişmeleri de içine alarak evrildi. 2007’de Ólafur Elíasson’un hidrojenle çalışan BMW H2R prototipini buz kristalleriyle kaplayan tasarımı sürdürülebilirlik temasını vurgularken, Cao Fei’nin 2017 tarihli çalışması, geleneksel otomobil boyama sanatını artırılmış gerçeklik teknolojisiyle birleştirdi.
Koleksiyondaki her otomobil, hem BMW’nin otomotiv mühendisliğindeki mükemmelliğini hem de çağdaş sanatın sınırlarını zorlamayı temsil ediyor. Jeff Koons’un 2010 tarihli BMW M3 GT2’si gibi bazı sanat otomobilleri Le Mans’ta yarışırken, diğerleri doğrudan sergi salonları için tasarlandı.

Dünya turu ile 50. yıl kutlaması
BMW, bu ikonik projenin 50. yılını görkemli bir şekilde kutlamak için “BMW Art Car World Tour” adlı kapsamlı bir sergi turnesi düzenliyor. 2025 ve 2026 yılları boyunca devam edecek olan tur, seçkin Art Car modellerini Art Basel Hong Kong, Şanghay Otomobil Fuarı ve Contemporary İstanbul gibi prestijli etkinliklerde sanatseverlerle buluşturacak. Ayrıca, 2025’in temmuz ve ağustos aylarında Hollanda’nın Lahey kentindeki Louwman Müzesi’nde koleksiyonun sekiz önemli parçasını içeren özel bir sergi düzenlenecek. BMW, bu etkinliklerle hem geçmiş yarım asrı kutluyor hem de sanat ve otomobil dünyası arasındaki bu benzersiz diyaloğun geleceğine ışık tutuyor.