Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Nisan 2 2025
Antarktika’da tesadüfi keşif
SAKLI BİR DÜNYA...
ntarktika’nın buzla kaplı sonsuz beyazlığı, bilim insanlarını yine şaşırtmayı başarıyor. Bu kez sahne, Chicago büyüklüğündeki bir buzdağının beklenmedik kopuşuyla açılıyor. Ve ardından gelen keşif, okyanusların bilinmeyen yönlerine dair heyecan verici ipuçları sunuyor. İşte detaylar…
Bir fırsat anı: A-84’ün kopuşu
13 Ocak 2025’te Antarktika Yarımadası’nda yer alan George VI Buz Sahanlığı’ndan devasa bir buzdağı koptu. “A-84” olarak adlandırılan bu buz kütlesi, yaklaşık olarak Chicago büyüklüğünde… Normalde uydu görüntüleriyle izlenebilecek bu tür olayların ardından bölgeye ulaşmak zor olabilse de bu kez işler farklı ilerledi. Schmidt Ocean Institute’un “Falkor (too)” isimli ileri teknoloji araştırma gemisi, buzla deniz arasındaki ilişkiyi incelemek üzere hâlihazırda Antarktika çevresindeydi. Buzdağının kırılmasıyla açığa çıkan alan, bilim insanları için benzersiz bir gözlem fırsatı sundu. Ekip, planlarını değiştirerek bölgeye yöneldi.
Hayat, buzun altında gizliydi
25 Ocak’ta, araştırma gemisi yeni açılan bölgeye ulaştığında, su altı kameraları sıra dışı bir manzarayı ortaya koydu. Burası binlerce yıldır buzla kaplıydı ve bilim insanlarının bu bölge hakkında neredeyse hiç verisi yoktu. Ancak suyun altı hayatla doluydu. Dev deniz örümcekleri, yarı saydam buz balıkları, gizemli ahtapotlar, süngerler ve büyük mercan yapıları... Bu canlıların çoğu, ışığın ulaşamadığı, soğuk ve durağan bir ortamda yaşamlarını sürdürüyordu. Ekip, bu canlıların morfolojik ve genetik yapısını incelemek üzere örnekler topladı. Özellikle buz balıklarının kanında hemoglobin bulunmaması gibi adaptasyonlar, bilim insanları için hayranlık uyandırıcıydı.
Buzul ekosistemlerinin bilinmeyen dinamikleri
Bilim insanlarının “tesadüfi ama anlamlı” olarak tanımladığı bu keşif buzullar eridiğinde ne olur, yeni açılan deniz tabanlarında nasıl yaşam formları gelişir, iklim değişikliği bu tür hassas ekosistemleri nasıl etkiler gibi kritik sorulara dair ipuçları da sunuyor. “A-84”ün kopuşu gibi olaylar, bir yandan küresel ısınmanın etkilerini gözler önüne sererken, diğer yandan bu etkilerin bazı ekosistemlerde beklenmedik canlılığı da tetikleyebileceğini gösteriyor. Araştırma ekibine göre, bu gibi bölgeler mikroevrimsel süreçler açısından da eşsiz laboratuvar ortamları sunuyor. SAKLI BIR DÜNYA…