Ağustos 2020

Yeşil büyü: Matcha çayı

Matcha

YİYECEKLERDEN, İÇECEKLERE HATTA KOZMETİĞE BİLE GİREN YEŞİL MUCİZE...

S

ağlıklı bir yaşam sürmek hepimizin hayali. Bedenimiz hakkında öğrendiğimiz onlarca şeyle beraber yeni yeni keşfettiğimiz bitkiler ya da besin takviyeleri sayesinde bu hayalimize her geçen gün biraz daha fazla tutunuyoruz.
Bildiğimiz faydalarına her gün yenisi eklenen Hindistan cevizi yağının yanında avokado da bu akımdan nasibini aldı. Üstelik avokado tüketimi o kadar arttı ki, üreticiler geçen yıl talepleri karşılayamayacak hâle gelmek üzere oldukları uyarısını bile yapmıştı. Bu ikisiyle beraber adını duyurmaya başlayan ama belki görünümünden belki de lezzetinden ötürü daha az tüketilen başka bir şey konumuz: Matcha.

Bu, Matcha’nın ilk popülerliği değil aslında. Günümüzden 900 yıl önce ilk keşfi Çinli Zen Budistleri yapmış. Geleneksel Matcha hazırlık ritüelleri ve doğanın meditatif etkisini taşıdığını düşünmeleri buna vesile olmuş. Özel malzemelerle adım adım takip edilmesi gereken birtakım süreçler Matcha’nın mistik gücüne güç katmış olsa gerek.

11. yüzyıla gelindiğinde bu ritüel Japonlar tarafından da benimsenmiş ve gün geçtikçe sıkı bağlar kurdukları bir ürün hâline gelmiş. Aslında bugün içtiğimiz Matcha çayının hazırlanışına en yakını onların keşfi. Hatta ismi de Japonca’da “pürüzsüz”” ya da “çekilmiş” anlamına gelen “ma” ile “çay” anlamına gelen “cha” kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşuyor.


Matcha

Japon Matcha çayı, çay yapraklarından yapılan bir toz. Bütün diğer çaylar gibi çay bitkisi Camellia Sinensis’in bir türü. Japonya’da, Uji ve Nishio bölgesinde yetişiyor. Gölge seven bu bitki yaklaşık üç ayda hasat zamanına erişiyor. Direkt güneş ışığına maruz kalmadan yetişmesi, Matcha’ya o kusursuz açık yeşil rengi veren klorofilin fazla gelişmesini engelliyor. Bu durum aynı zamanda içeceğe derin umami lezzetini katan amino asit türü olan teaninin de artmasını sağlıyor.

Bitkiler hasada hazır olduğunda elle toplanıyor, buharlanıyor, tuğla fırınlarda kurutuluyor, saplarından ayrılarak temizleniyor. “Tencha” olarak bilinen yapraklar, uzmanlık gerektiren sistemli bir şekilde çekilerek toz hâline dönüştürülüyor. Yapraklar geleneksel olarak öğütme taşında çekiliyor ya da havanda dövülüyor. Ama elbette günümüz şartlarında daha fazla üretime ve işlemeye imkân sağlaması adına yüksek volümlü makineler de kullanılıyor. Özellikle Çin gibi ülkelerin “matcha benzeri” toz çay üretimine başlaması, kaliteli ürün seçimini zorluyor. Bu ürünler Japonca’da “moga” olarak adlandırılıyor. Moga genel olarak tencha dışındaki bir yapraktan öğütülmüş, bir değirmen veya öğütücü makinesi kullanılarak elde edilmiş toz çayı ifade ediyor.

Her yerde Matcha

Toz olduğu için hemen her ürüne rahatlıkla karıştırılabilen Matcha’nın bu özelliğini dünyaya tanıtan ilk isim, dondurma markası HäagenDazs olmuştu. Bu, dünya çapında bir etkiydi ve kullanım alanlarının ne kadar geniş olabileceğinin de bir ispatıydı ki, 2005’te Starbucks, Matcha tutkunları için “Matcha Latte” seçeneğini menüsüne ekledi. Bugün yeni tarifli smoothie’lerden kurabiyelere, yoğurtlara ve akla gelebilecek her şeye karıştırılan Matcha aynı zamanda içeriği doğal olan güzellik ürünlerinin tariflerine de girmeye başladı.


Matcha

Şifa niyetine

Matcha çayının bilinen en büyük faydalarından biri, içeriğindeki antioksidanlar. Uzmanlara göre Matcha’da diğer yeşil çayların neredeyse beş katı kadar antioksidan içeriği bulunuyor. Bu sebeple Matcha’nın hücre tamirinden doku yenilenmesine kadar vücuda faydalı birçok etkiye sahip olduğu söyleniyor. Aynı zamanda ağır metallerin ve kimyasal toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor.
Bazı kaynaklarda kilo verme üzerinde etkisi olduğu yazsa da bunun en büyük sebeplerinden biri metabolizmayı hızlandırması. Bazı araştırmalara göre düzenli tüketimlerde kalori yakımını da artırıyor. Yapılan bir araştırmaya göre egzersizden hemen önce içilen Matcha çayının, egzersiz esnasındaki kalori yakma oranını yüzde 8-10’dan yüzde 35-43’e çıkardığı söyleniyor.
Her gün yükselen stres seviyelerimizi düşürmek için de kendine bir rol bulmuş Matcha çayı. Beyindeki alfa dalgalarını artırdığı söylenen L-teanin aminoasiti sayesinde zihni dinlendirerek rahatlamaya yardımcı oluyor ve hatta hafızayı güçlendirdiği söyleniyor.

Geleneksel Matcha çayı hazırlama aletleri

Klasik demleme yöntemlerinden farklı olarak, Matcha çayında toz hâline getirilmiş yapraklar suyla karıştırıp bütünleştirerek tüketilir. Bugün farklı isimlerle anılsa da geleneksel Matcha çayı hazırlama aletleri bu ritüelin vazgeçilmez bir parçası.


Matcha

Chawan: Tam karşılığı “çay kâsesi” olan seramik kâseye denir. Chawan’ın anavatanı Çin olmakla beraber 13. yüzyıldan bu yana Japon çay seremonilerinin de vazgeçilmezlerindendir. Farklı malzemeler, şekil ve renklerden chawan’lara rastlanabilir. Yaklaşık 13 cm çapındaki kâsenin özelliği, ideal karıştırma şekline imkân vermesidir.

Chashaku: “Çay kaşığı” anlamına gelen chashaku, Matcha tozunu chawan içine koymak için kullanılan, bambudan üretilmiş alettir. Matcha çayının ölçüsü de chashaku ile belirlenir.

Chasen: Bambudan, el yapımı olarak üretilmiş karıştırma aleti. Günümüzde kullanılan ismiyle “bamboo whisk”. Oldukça minik kıvrımlardan oluşan bu alet, toz parçalardan oluşan ve suda çözünmeyen Matcha çayını en iyi şekilde karıştırmak için üretilmiştir.

Nasıl hazırlanır?

Matcha’yı karıştıracağınız kâseyi kaynar su dökerek ısıtın. 1-2 gram Matcha’yı kâseye koyun ve üzerine bir fincan sıcak su ekleyin. Bir elinizle kâseyi sıkıca tutarken diğeriyle bamboo whisk kullanarak soldan sağa doğru karıştırıp köpükler oluşturmaya çalışın. Yeterince karıştırdıktan sonra Matcha çayını fincanınıza boşaltın.


Matcha

Püf noktalar

*Matcha’yı karıştırmadan önce çayı hazırlayacağınız kâse içerisine bir miktar ılık su koyup bamboo whisk’i bu su içerisinde 5-10 saniye bekletin. İlk kullanımdan önce bunu yaptığınızda bamboo whisk’in ortasındaki burulmuş bölge biraz gevşeyecek ve dış kısmındaki kıvrılmış uçlar da düzleşecektir.
*Matcha’yı çırparken bamboo whisk’i fazla bastırmadan sadece kâsenin tabanına sürtecek kadar temas ettirmeniz yeterlidir. Bu sayede bambu karıştırıcının uçları da hasar görmemiş olur. *Matcha’nın çırpılması bittikten sonra üzerindeki çayın kurumasına izin vermeden ılık sudan geçirip hafifçe sallayarak üzerindeki fazla su kalıntılarından kurtulun. *Bamboo whisk’i bir kutu içerisinde saklıyorsanız tamamen kurumadan bu kutunun içerisine koymayın.
Kaynak: Chado.com.tr