2
017 yılında kariyerinin 50. yılını kutlayan Gordon Murray, 70’ten fazla araba tasarımına, bir o kadar da fikre imza attı. Onu yeniden anmamıza vesile olansa Ağustos ayında tanıtımının yapıldığı T.50 süper otomobili.
Güney Afrika doğumlu bir İngiliz olan Murray, Formula1 araçlarının tasarımıyla kariyerinin basamaklarını hızlıca çıkarken McLaren F1’in tasarımıyla adını başarılı tasarımcılar arasına yazdıracaktı. Emekliliğinin ardından kendi firmasını kuran Murray, uzun zamandır bir süper otomobil geliştirdiği haberini kulağımıza fısıldıyordu. Ve nihayet merakla beklediğimiz T.50 ile tanıştık.
Önce görünüş. Elbette ilk bakışta bir McLaren F1 arabasına benzemesi şaşırtıcı değil. Murray’nin ilhamını buradan aldığı bilinen bir şeydi. Ama en azından bunu kullanmak için F1 pilotu olmanız gerekmiyor. 664 beygir gücündeki 4.0 litrelik atmosferik V12 motorunun ağırlığı 180 kg. Bunun trafiğe çıkabilecek bir arabada görülen en hafif V12 motor olduğu söyleniyor. T.50’nin total ağırlığıysa hacmine göre oldukça düşük, 986 kg- ki bu da “en hafif araba” iddialarını doğrular gibi.
Aracın arka kısmında yol tutuşunu güçlendirmek için yere bastırma rolü üstlenen büyük bir fan bulunuyor. 7 bin devire kadar çıkabilen fan, gücünü 48 voltluk elektrik motorundan alıyor. Fan sayesinde aracın yere basma gücü normal bir sürüşte yüzde 50, frene basıldığı an ise yüzde yüz oranında artıyor. Yalnızca bununla da kalmayan bu fan, hava türbini gibi çalışarak T.50’nin beygir gücüne 50 daha ekliyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
T.50’nin gövdesi de şasesi de karbon fiberden üretilmiş. Kıvrımlarından kapı detaylarına kadar bir bakanın dönüp bir daha bakacağı ve elbette ilhamını aldığı McLaren F1 arabasının hakkını verecek bir tasarımla çıkıyor karşımıza. Ancak F1’in tersine Murray en güçlü ya da en hızlı gibi sıfatların peşinde olmadığını açıkladı. Onun istediği, hafif ve sürüş kabiliyeti yüksek bir araç yapmaktı.
Trafiğe çıktığında parmakla gösterilebilecek kadar dominant bir karakteristiği olan T.50 için günümüz süper arabalarını süsleyen kenarlardan, kanatlardan ve kanallardan uzak, saf ve dengeli bir görünüm elde etmeye çalışılmış. Bu temiz kıvrımlarla aracın sahip olduğu aerodinamik gözle görülür hâle getirilmiş. İyi bir sürüş için “en iyisi” olduğu düşünülen sürücü odaklı ön bölüm tasarımı kullanılmış. Kontrol panelleri ise onun etrafına yerleştirilmiş. Bu şekliyle aracın içi bir otomobilden çok bir kokpiti andırıyor. Aracın üretimine 2022’nin başında 100 adet olarak başlanacağı, teslimatların ise aynı yılın sonunu bulacağı belirtiliyor.
