Ü
nlü tasarım ve mimarlık platformu Dezeen, tasarımcı ve mimarların
karbonu atmosferden uzaklaştırmaya nasıl yardımcı olabileceği
hakkında özel bir söyleşiye ev sahipliği yaptı. Ana teması “Karbon”
olan söyleşi 16 Ekim’de Hollanda Tasarım Haftası kapsamında
Eindhoven, Hollanda’da gerçekleşti. Kasım ayında Glasgow’da yapılan
COP26 iklim konferansından önce gerçekleştirilen söyleşi, Dezeen’in
atmosferik karbonu yakalamanın ve dünya üzerinde kullanmanın
yollarını araştıran öncü Karbon Devrimi editoryal serisi kapsamında
organize edildi. Biyomateryal araştırmacısı Darshil Shah, C40
Cities’den Hélène Chartier ve tasarımcı Teresa van Dongen’in
katıldığı söyleşiyi Dezeen’in kurucusu ve baş editörü Marcus Fairs
yönetti.
Dezeen’in Kötü Bir Dünya için İyi Tasarım: Karbon söyleşisi karbon
tutan malzemeler, net sıfır şehirler ve fosil yakıtlara
alternatifler de dâhil olmak üzere iklim değişikliğiyle mücadele
yollarını inceledi. Söyleşide küresel karbon emisyonlarının tahmini
yüzde 40’ının binalardan ve altyapıdan kaynaklandığının, bunun da
küresel ısınmaya katkı sağladığının altı çizildi. Ayrıca şehirlerde
düşük karbonlu tasarımlar için neler yapılması gerektiği konusunda
fikir alışverişi yapıldı.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Düşük karbonlu bir tasarım için...
Tüketime dayalı emisyonlar, bina kullanıcıları tarafından mal ve
hizmetlerin tüketimi aracığıyla üretilen emisyonlar olarak
biliniyor; ulaşım, gıda, giyim ve diğer mallardan kaynaklanan
emisyonları içeriyor. Sürdürülebilir şehircilik ağı C40 Cities’den
Hélène Chartier göre, şehir sakinlerini tüketimi azaltmaya teşvik
eden gelişmelere imza atmak, düşük karbonlu tasarım için önemli bir
sınır… Chartier mimarların, binalarının sebep olduğu karbon ayak
izinin ötesine bakmalarını ve bina kullanıcılarının yaşam
tarzlarından kaynaklanan emisyonları dikkate almalarını sağlamak
için zihniyet değişikliği gerektiğini söyledi ve ekledi: “Yapılan
şey bir kutu inşa etmek değil, insanların yaşayacağı bir yer inşa
ediyorlar. Tasarım, insanları daha sürdürülebilir bir yaşam sürmeye
ve günlük yaşamlarında daha düşük karbonlu seçimler yapmaya teşvik
edebilir.”