T
üm dünyanın bildiği bir gerçek var: Amerika yeni bir başkan seçtiğinde, gözler First Lady’e döner. Modanın kalbinin attığı yerler başka olabilir ama stil ve kıyafetleri taşımak söz konusu olduğunda beklentiler burada da epey yüksektir. Kuşkusuz, Amerikan tarihinin en sevilen ve stiliyle hâlâ örnek gösterilen ilk First Lady’si Jackie Kennedy’di. Michelle Obama ise tarihte Kennedy’nin ardından sayılan belki de ilk isim.
Eski First Lady Obama, her etkinlik için özenle düşünüldüğü belli olan tarzını sekiz yıl boyunca ihtişamla taşımayı başardı. Şimdilerde yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleriyle de gündemini hâlâ koruyan Obama koltuğunu çoktan devretse de, hem tarzını hem de modacılara olan desteğini hiçbir zaman kenara bırakmayacak gibi görünüyor.
Peki sırrı ne? Michelle Obama büyük ve karmaşık desenler, göz alıcı parlak renkler ve hiç kuşkusuz cesur çizmelerle karşımıza çıktı. Daha sade çizgileri tercih ettiğindeyse, bu sadeliğini heybetli küpe, broş ya da kemerlerle kombinleyerek kendi tarzına uydurmayı başardı. Belirtmeden geçmemekte fayda var; Versace’nin en parlak elbisesini, Michael Cors’un fosforlu renklerini ya da simli Balencia çizmelerini onun kadar iyi taşıyabilen az insan vardır.
Ama Obama’nın başka bir sırrı daha var: Yerine göre giyinmek. Onu büyük ve önemli etkinliklerde göz alıcı, samimi etkinliklerde mütevazi bir şekilde gördük: Beyaz Saray’da verilen Eyalet yemeğinde muhteşem siyah Vera Wang elbisesiyle ya da Nickelodeon ödül gecesinde Wes Gordon imzalı parlak ama neşeli bir seçimle…
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Tüm bunların yanı sıra Amerikan moda dünyası onu en çok, yeni çıkan genç ve yetenekli modacılara verdiği destekle tanıdı. Bu yüzden Joe Biden’ın göreve başlama töreninde Obamalar geldiğinde gözler yine eski First Lady Michelle Obama’nın üzerine çevrildi. Zira Obama o gün Los Angeles’lı lüks hazır giyim markası sahibi Sergio Hudson’ın tasarımı mürdüm rengi bir takımla katılmıştı törene. Abartısız ama güçlü: Balıkçı yaka bir kazak, geniş paçalı pantolon ve tüm görünüşü birbirine bağlayan Hudson’ın imza tasarımı bir kemer.
Ama bu Obama’nın genç bir tasarımcıyı desteklediği ilk etkinlik değildi. Onu tanıdığımız ilk günden beri lüks markaların dünyaca tanınmış isimlerinin yanında yeni ve genç yetenekleri öne çıkartmayı unutmadı Obama.
- 2008 yılında kocasının Başkanlık adaylığı kabul konuşması için genç ve çok da tanınmayan Thakoon Panichgul tasarımı elbisesiyle sahneye çıktığında kafalar karışmıştı. Elbise mütevazı, desenli ama oldukça sadeydi.
- First Lady olarak karşımıza ilk çıktığında, o zaman yirmi altı yaşında olan Jason Wu imzalı tek kollu bir elbise giymişti. Bu, Michelle Obama’nın moda konusunda verdiği mesajın ilki olarak geçti tarihe.
- Obama yalnızca gençleri değil, göçmenleri ve yerel bakış açısına sahip tasarımcıları da destekledi. 2009’da bir tören açılışında giydiği sarı elbise ve palto kombinasyonuyla, Küba asıllı Amerikalı Isabel Toledo’nun basit ama sofistike duruşunu üzerinde taşımıştı.
- 2012’de bir kongrede giydiği renkli elbisenin tasarımcısı, hazır giyim markasında uzmanlaşmış ve erişebilir fiyat politikasını takip eden Tracey Reese’ti. Renk geçişleri ve kendinden parıltılı kumaş seçimiyle Reese daha sonra Obama’nın vazgeçmeyeceği tasarımcılarından biri olacaktı.
- Michelle Obama, her şeyden önce kadın modacılara öncelik vermesiyle de tanındı. Good Morning America programına katıldığında üzerinde Jonathan Simkhai tasarımı, şık ince çizgili bir pantolon takım vardı.
Michelle Obama üzerine giydiği her şeyin dikkat çekeceğini ve tasarımcısının ilgi göreceğini biliyor elbette. Bu yüzden de dolabını bu amaç doğrultusunda düzenlemeyi tercih ediyor.
Bununla birlikte sözkonusu First Lady olunca; Vera Wang, Michael Kors, Tom Ford gibi isimlerin tasarımlarını da sıkça görmek kaçınılmaz hale geliyor.
