B
ahar aylarında sahnelenen oyunlar, sanki doğanın uyanışına
eşlik edercesine canlılık ve enerjiyle dolu… Seyircileri farklı
dünyalara götürecek bu tiyatro eserleri, adeta birer sanat
şöleni niteliğinde. Şimdi hazırsanız, bahar sezonunun en gözde
oyunlarına birlikte göz atalım.
Kel Diva
Bir İngiliz burjuva ailesinin, İngiliz koltuklarla döşenmiş oturma odası. Bir
İngiliz akşamı. Yıkımın ortasında, Bay ve Bayan Smith, ellerinde kalan son
İngilizlik kırıntılarıyla Bay ve Bayan Martin’i evlerinde ağırlayacaklar. Peki
evde en ufak bir yangın başlangıcı bile yokken İtfaiye Şefi’nin, Hizmetçi
Mary’nin taburesi üzerinde ne işi var? Bu karışıklığı sürdürmek kimin
işine geliyor? Eugène Ionesco’nun, eşsiz kaleminden çıkan soyutlama ve
absürdizmin kusursuz bir şekilde harmanlandığı bu oyun; Kel Diva adıyla
bu sezon Oyun Atölyesi’nde tiyatro seyircisiyle buluşuyor. Zuhal Olcay
ve Haluk Bilginer’e sahnede Özlem Zeynep Dinsel, Yiğit Özşener, Gözde
Kırgız ve Kıvanç Kılınç’ın eşlik ettiği Kel Diva, sezonun mutlaka görülmesi
gereken oyunlarından…
Aşık Shakespeare
Sahnelendiği tüm ülkelerde kapalı gişe oynanan Aşık Shakespeare, Serdar
Biliş rejisi ve sahne üstünde 40, sahne arkasında 30 olmak üzere toplam
70 kişilik dev kadrosu ile Türkiye’de ilk defa tiyatro sahnesinde seyirciyle
buluşuyor. Başrollerini Uraz Kaygılaroğlu (William Shakespeare) ve
Nezaket Erden’in (Viola) üstlendiği; Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu,
Piu Entertainment ve Zorlu PSM ortak yapımı Aşık Shakespeare’de
göz alıcı prodüksiyon, sıra dışı kostümler, etkileyici danslar ve özgün
müzikler bir araya geliyor. Tiyatrodaki pek çok kalıbı yıkan ve tiyatroyu
yeniden inşa eden William Shakespeare’in 16. yüzyıl İngiltere’sinde, yeni
oyunuyla kendini ispat etme çabası içindeki gençliğine ve genç bir kadının
erkeklerin dünyasında sahneye çıkmak için verdiği tutkulu mücadeleye
odaklanan Aşık Shakespeare tiyatro oyunu, Shakespeare dönemi
tiyatrosuna ve yaşamına dair çağdaş bir perspektif sunuyor.
Toz
Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleminden çıkan, çok kişiyle kesişen
tek kişilik kadın oyunu Toz, Hira Tekindor’un yönetiminde, Zerrin
Tekindor’un performansıyla seyirciyle buluşuyor. Betonların göğü henüz
delmediği zamanlarda büyük şehrin sokaklarında, apartman önlerinde
büyüyen ve güzeller güzeli ev kadını anne ile titiz avukat babanın tek kızı
olan Handan karşımıza yetişkin bir kadın olarak çıkıyor. Siz Handan’la
tanıştığınızda; o, çocukluğundan bugüne uzanan bir hikâyeye çoktan dalıp
gitmiş oluyor. Handan’ın ve onun hafızasından çıkıp gelen annesi Feri’nin
öyküsü, 1960’lardan bugüne uzanan bir anlatıya yerleşiyor. Toz, Zerrin
Tekindor’un sahnede devleştiği muazzam bir oyun!
Zengin Mutfağı
1978 yılında ilk kez İstanbul Şehir Tiyatroları’nda bu oyunda aşçı Lütfü
Usta’yı canlandıran Şener Şen, 40 yıl aradan sonra aynı rolde ve genç bir
oyuncu kadrosuyla tekrar sahne alıyor.
Oyunda, Cumhuriyet tarihinde görülmüş en büyük işçi hareketi olan
15-16 Haziran 1970 olaylarının zengin bir ailenin mutfağına yansıması
anlatılıyor. Tiyatro sahnesinde defalarca yorumlanan ve beyazperdeye de
uyarlanan oyunda yazar Vasıf Öngören bu olayları eğlenceli bir biçimde
aktarıyor. Usta oyuncu Şener Şen’i tiyatro sahnesinde izlemenin verdiği
keyif ise paha biçilemez.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Cırcır Böcekleri, İtler ve Biz
Serhat Teoman, Buğra Gülsoy, Burak Sarımola ve Ayşe Lebriz Berkem’in
rol aldığı Cırcır Böcekleri, İtler ve Biz, Sam Shepard’ın 1980 yılında
yazdığı ‘True West’ oyununun çağdaş bir yorumu olarak karşımıza çıkıyor.
Aynı ağacın üstünde farklı mevsimlerde iki kardeşin birbirini keşfetme,
birbirine dönüşme hikâyesini konu alan oyunda kentin doğayla, sanatın
ticaretle, eğitimin cehaletle, hayallerin gerçeklerle savaşını izliyoruz.
İnsan kendi elleriyle kurduğu sistemin içinde ezilirken, kendi elleri ile
bu tuzaktan kurtulmayı beceremez mi? Yoksa insanın kurduğu sistem,
insandan daha akıllı davranıp onu beceriksizleştirdi mi? Peki hangisi
daha zor, kalmak mı gitmek mi? Cırcır Böcekleri, İtler ve Biz bu soruların
cevaplarını sorgulayacağınız etkileyici bir oyun.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Türk edebiyatının dönüm noktalarından biri olan Saatleri Ayarlama
Enstitüsü kitabında Doğu ve Batı, gelecek ve geçmiş, modernizm ve
gelenek gibi karşıt kavramlar sorgulanıyor. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bu
ölümsüz eseri, Serkan Keskin’in onlarca surete büründüğü bir oyunculuk
şöleniyle sinema ve tiyatronun iç içe geçtiği çağdaş bir uyarlama olarak
izleyici ile buluşuyor.
Yaşamaya Dair
Nazım Hikmet’in ölümünün 60. yıldönümü için Genco Erkal’ın uyarlayıp
yönettiği oyun, bu sezon da seyircisiyle buluşmaya devam ediyor.
Tülay Günal’ın usta oyuncuya eşlik ettiği oyun, piyano ve viyolonsel
eşliğinde oynanıyor; başta Fazıl Say ve Zülfü Livaneli olmak üzere
değişik bestecilerin Nazım şarkıları da seslendiriliyor. Ağırlıklı olarak
ozanın Bursa Cezaevi’ndeki yaşamını, eşi Piraye Hanım’a olan tutkusunu
anlatan oyun, daha sonra sürgün yılları ve vatan hasretine odaklanarak,
yaşamından izlenimlerle noktalanıyor.
Shirley
Tek kişilik müzikli bir komedi oyunu olan Shirley, başarılı oyuncu Sumru
Yavrucuk’un yorumuyla sahneleniyor. Sayısız tiyatro ödülünün sahibi
olan Yavrucuk, Shirley’nin yönetmenliğini de üstlenirken, aynı zamanda
oyundaki tüm karakterleri sahnede tek başına canlandırıyor. Willy
Russell’ın Shirley Valentine adlı oyunundan ‘Shirley’ ismiyle Türkçe’ye
uyarlanan oyun, potansiyelini mutfağa hapsetmiş bir kadının kendini
keşfediş ve hayatının iplerini yeniden ele alışının hayranlık uyandıran
öyküsünü anlatıyor.