Telegraph, tüm zamanların en iyi 20 bilimkurgu kitabı açıkladı

İLHAM VEREN LİSTE

B

ilimkurgu edebiyatı, hayal gücüyle düşünceyi buluşturan en güçlü alanlardan biri. The Telegraph, bu türün geniş evrenine yön verip iz bırakmış yapıtları bir araya getirerek tüm zamanların en iyi 20 bilimkurgu kitabını açıkladı. Liste, hem klasiklere geri dönmek isteyenlere hem de türle yeni tanışanlara ilham verecek nitelikte. İşte The Telegraph’a göre bilimkurgunun unutulmaz 20 kitabı...

1. The Day of Creation (1987) – J.G. Ballard
Bilinci, düşle gerçeğin sınırında dolaştırmayı çok iyi bilen J. G. Ballard, The Day of Creation’da okuru Afrika’nın kurak topraklarına ve insan zihninin derinliklerine doğru sarsıcı bir yolculuğa çıkarıyor. Romanın baş kahramanı Dr. Mallory savaşın, kıtlığın ve sömürgecilik sonrası düzenin ortasında bir umut arıyor. Amacı, bölgede yaşayanlara temiz içme suyu sağlamak. Ancak çölün ortasında tesadüfen bir nehir doğurduğunda, beklenen yardımın yerini bambaşka bir takıntı alıyor. Mallory kendi yarattığını düşündüğü suyun kaynağını bulmak için akıntının tersine yol alırken, roman da okuru medeniyet, mitoloji, iktidar ve benlik algısı üzerine karanlık bir iç yolculuğa sürüklüyor.

2. Ubik (1969) – Philip K. Dick
Bilimkurgunun paranoya, gerçeklik algısı ve kimlik üzerine kurulu en sarsıcı evrenlerini yaratan Philip K. Dick, Ubik’te okuru hem geleceğe hem de zihnin en kırılgan sınırlarına taşıyor. Psişik güçlerin, parasız çalışmayan dırdırcı daire kapılarının, tuhaf giysilerin, kış uykusunda yatan ölülerin hayatın sıradan bir parçası haline geldiği 1992 yılında, psişik güçleri olan bireyleri engellemekle görevli bir anti-psi şirketi Ay’da çok kârlı bir iş teklifi alıyor. Ama işler umdukları gibi gitmiyor, çünkü Ay’a giden grubu biri ya da bir güç teker teker avlamaya başlıyor. Şirketin telepatlarına yeni katılan Pat Conley adındaki yeni yetenek doğal olarak şüpheleri üzerine çekiyor. Tüm gizemi çözmek ise şirket elemanlarından sıradan insan Joe Chip’e düşüyor!

3. Fiyasko (Fiasco, 1986) – Stanisław Lem
Pek uzak olmayan bir gelecek; güneş sistemini fetheden insanoğlu gezegenler arası yolculuklar yapıyor, Mars’ta ve Satürn’ün uydusu Titan’da devasa maden kuyuları açarak işletiyor. Bir süre sonra, bilim insanları ışık hızına yakın bir süratte yolculuk yapmanın yolunu buluyorlar; yıldızlar arası bir keşif gezisi için bütün hazırlıklar tamamlanıyor. Dev uzay gemisine rampa görevi gören Titan’da bulunan, eski astronotlara ait cesetler gemiye alınıyor ve içlerinden biri yeniden canlandırılıyor. Geçmişini hatırlamayan bu astronot, büyük olasılıkla Lem’in ünlü kahramanı Pirx! Stanislaw Lem, yayımlandığı bütün ülkelerde büyük ilgi gören Fiyasko’da, başka yıldızlara yolculuk düşünü bilim adamı kimliğine uygun bir kavrayışla yerbilimden mağarabilime, astronomiden tıbba ve Tanrıbilime çeşitli alanlarda sınayarak biraz hüzünlü ama son derece görkemli bir “uzay yolu macerası” anlatıyor.

4. Dune (1965) – Frank Herbert
Frank Herbert’ın Dune’u, genç Paul Atreides’in hikâyesini anlatıyor. Atreides’in ailesi, evrendeki en önemli ve en değerli madde olan melanj baharatının tek kaynağı olarak bilinen Arrakis gezegeninin kontrolünü kabul ediyor. İmpatorluğun güçleri Arrakis’in kontrolü için birbirlerinin boğazına sarılırken politika, din, ekoloji, teknoloji ve insani duyguların çok katmanlı, karmaşık etkileşiminden benzersiz bir hikâye doğuyor. Frank Herbert’ın yarattığı evren, yıllar boyunca okurların zihninde yaşanan bir yer haline geldi ve etkisini bugün de sürdürmeye devam ediyor.

5. Uzayda Piknik (Piknik na obochine, 1971) – Arkadi & Boris Strugatsky
Arkadi ve Boris Strugatski, entelektüel açıdan kışkırtıcı, eğlenceli, cesur ve eleştirel kitaplarıyla “Sovyetler döneminin en büyük bilimkurgu yazarları” sıfatını hak eden yegâne ikili. Uzayda Piknik ise yazarların en ünlü ve ilham verici romanı. Romanda uzaylılar dünyanın beş bölgesini ziyaret ediyor ve giderken geriye atıklarını bırakıyorlar. Bu atıklar, tüm dünyada bir gizem yaratıyor, endüstri ve bilim çevrelerinin de odak noktası haline geliyor. Atıkların bulunduğu yerler “bölge” olarak adlandırılarak karantina altına alınıyor ve bu bölgeler çevrelerindeki şehirleri ekonomik ve sosyal açıdan etkilemeye başlıyor. Redrick Schuhart, bölgeden uzaylı atıklarını kaçırıp satan bir “stalker” yani bir iz sürücü. Çoğu insan gibi, hayatı yasak “bölge” tarafından şekillendirilen Red ve bilim insanı arkadaşı Kiril’in bir “zamazingo” elde etmek amacıyla buraya yaptıkları yolculuk ise beklenmedik olaylara sebep oluyor. Tarkovski’nin Stalker ismiyle beyaz perdeye uyarladığı felsefi hikâye de işte burada başlıyor.

Listede yer alan diğer bilimkurgu romanları ise şu şekilde sıralanıyor:

6. Rogue Moon (1960) – Algis Budrys
7. Kaplan! Kaplan! (The Stars My Destination, 1956) – Alfred Bester
8. The Islanders (2011) – Christopher Priest
9. Plague of Pythons (1965) – Frederik Pohl
10. Zaman Makinesi (The Time Machine, 1895) – H.G. Wells
11. Makine Yazı (Engine Summer, 1979) – John Crowley
12. İstasyon On Bir (Station Eleven, 2014) – Emily St. John Mandel
13. Son ve İlk İnsanlar (Last and First Men, 1930) – Olaf Stapledon
14. Mülksüzler (The Dispossessed, 1974) – Ursula K. Le Guin
15. Neuromancer (1984) – William Gibson
16. Kobaylar Kampı (Camp Concentration, 1968) – Thomas M. Disch
17. Kedi Beşiği (Cat’s Cradle, 1963) – Kurt Vonnegut
18. Dişi Adam (The Female Man, 1975) – Joanna Russ
19. Biz (We, 1920) – Yevgeny Zamyatin
20. What Not (1918) – Rose Macaulay

Çerezler