Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için Çerez Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Dünyanın en ilginç tasarımlı otelleri
MİMARİYLE KURULMUŞ DÜŞLER
eyahat artık yalnızca bir yere varmakla ilgili değil; nerede uyuduğunuz, neye dokunduğunuz, gökyüzünü nasıl gördüğünüz ve o anı nasıl hissettiğinizle ilgili. Oteller, son yıllarda deneyimin merkezine mimariyi ve hikâye anlatımını yerleştirerek bambaşka bir boyut kazandı. Bazıları çevresine uyum sağlamak için görünmez olmayı seçiyor, bazıları ise bulunduğu yeri tanımlayan simgelere dönüşüyor. İşte dünyayı gezerken yalnızca konaklamayı değil, orada olma hâlinin kendisini unutulmaz kılmak isteyenler için beş sıra dışı otel.
Inntel Hotels Amsterdam Zaandam / Amsterdam, Hollanda
Mimar Wilfried van Winden tarafından tasarlanarak 2010 yılında kapılarını açan Inntel Hotels Amsterdam Zaandam, kentin tarihsel kimliğini çağdaş bir mimari dille bir araya getiriyor. Otelin dış cephesi, Zaan bölgesine özgü geleneksel ahşap evlerin yaklaşık 70 ayrı cephe formunun üst üste ve iç içe yerleştirilmesiyle oluşturulmuş. Yakından bakıldığında, her bir ev cephesinin farklı bir dönem ve yerleşim tipolojisini temsil ettiği görülüyor; yani bina yalnızca bir konaklama yapısı değil, aynı zamanda Zaan bölgesinin mimari mirasının üç boyutlu bir kolajı niteliğinde. 11 kat yüksekliğindeki bu yapı, hem şehre giriş yapan tren yolcuları için tanınabilir bir siluet yaratıyor hem de bölgenin geçmişiyle çağdaş yaşam arasında köprü kuruyor. Uzaktan bakıldığında dev bir oyuncak ev izlenimi veren otel, yaklaştıkça kültürel referansları daha belirgin bir şekilde hissettiriyor.
Arctic SnowHotel & Glass Igloos / Rovaniemi, Finlandiya
Finlandiya Lapland’ında, Rovaniemi’ye bağlı Sinetä bölgesinde yer alan Arctic SnowHotel & Glass Igloos, konuklarına kuzey ışıklarını doğrudan odalarından izleme imkânı sunmasıyla tanınıyor. Tesiste iki farklı konaklama deneyimi bulunuyor: yıl boyunca açık olan cam iglolar ve her kış sezonunda yeniden inşa edilen kar ve buzdan yapılmış otel odaları. Cam iglolar, ısı yalıtımlı ve buğulanmayı önleyen özel cam panellerle donatılmış ve gökyüzünü 360° izlemeye imkân veren şeffaf kubbe yapısıyla tasarlanmış. Kış sezonunda açılan SnowHotel’de ise odaların tamamı kar ve buzdan şekillendiriliyor ve her yıl tasarımlar değişiyor; bu nedenle her kış otel farklı bir mimari görünüme sahip oluyor. Burada gün doğumu, gün batımı ve gece gökyüzü yalnızca bir manzara değil, konaklamanın parçası. Kuzey ışıkları belirdiğinde, gökyüzünü kaplayan renklerin odanızın içine kadar süzülmesi bu deneyimi unutulmaz kılıyor.
Hotel Unique / São Paulo, Brezilya
Mimar Ruy Ohtake tarafından tasarlanan São Paulo’daki Hotel Unique, dışarıdan bakıldığında ters çevrilmiş bir gemi gövdesini andıran kıvrımlı formuyla kentin mimari simgelerinden biri. Yapının eğrisel cephesi, bakır oksitli yeşil taş paneller ve prekast beton yüzeylerle kaplanmış; bu sayede bina günün ışığına göre ton değiştiren ve tek blok hissi veren monolitik bir duruş sergiliyor. Bu dramatik dış form, iç mekânda yuvarlak gemi tipi pencereler, yüksek tavanlar ve akışkan dolaşım alanlarıyla devam ettirilmiş. Otelin iç tasarımı ise Brezilyalı iç mimar João Armentano tarafından yapılmış ve modernizm ile sıcak malzeme paleti arasında dengeli bir atmosfer yaratılmış. Otel, Jardim Paulista bölgesinde yer alıyor ve şehir merkezinin hareketli akışını yukarıdan izleme imkânı sunuyor. Çatıdaki Skye Bar & Restaurant, kırmızı döşemeli havuzu ve panoramik São Paulo manzarasıyla yalnızca otel misafirlerinin değil, şehrin gastronomi ve sosyal hayatının da önemli buluşma noktalarından biri.
Morpheus Hotel / Makao, Çin
Makao’daki City of Dreams kompleksinde yer alan Morpheus Hotel, dünyaca ünlü Zaha Hadid Architects imzası taşıyor. Bina, geleneksel gökdelen tipolojisinden ayrılıyor çünkü taşıyıcı sistemi yapının dışına alarak serbest formda bir dış iskelet (exoskeleton) kullanıyor. Bu dış iskelet, alüminyum kaplı çelikten oluşuyor ve Morpheus’u dünyanın ilk serbest biçimli dış iskelet yapılarından biri haline getiriyor. Dış cephenin organik hatları, iç mekânda da devam ediyor. Yapının merkezinde yer alan iki büyük dikey boşluk ve bunları birbirine bağlayan üç adet asma geçiş köprüsü, iç hacimde dramatik bir mekânsal deneyim yaratıyor. 40 katlı olan Morpheus’ta 772 oda, süit ve villa bulunuyor; otel ayrıca fine-dining restoranları ve sanat koleksiyonlarıyla da biliniyor.
Treehotel / Harads, İsveç
İsveç’in kuzeyindeki Harads köyünde geniş çam ormanlarının içerisinde yer alan Treehotel, konuklarına doğayla bütünleşen bir konaklama deneyimi sunuyor. Otel, 2010 yılında Kent ve Britta Lindvall tarafından açıldığı günden bu yana, her biri farklı bir mimar ya da mimarlık stüdyosu tarafından tasarlanan bir ağaç ev koleksiyonu haline gelmiş durumda. Odalar, ağaç gövdelerine zarar vermeyecek şekilde asılı konstrüksiyon sistemleri kullanılarak yerleştirilmiş ve çevredeki ekosisteme müdahaleyi minimuma indirmek amacıyla orman zeminiyle doğrudan temas etmeyecek şekilde tasarlanmış. En tanınan odalardan biri olan ve Tham & Videgård Arkitekter tarafından tasarlanan Mirrorcube, dış cephesi yansıtıcı alüminyum cam panellerle kaplı olduğu için çevresindeki ağaçları ve gökyüzünü aynalıyor; bu sayede yapı neredeyse görünmez bir siluete bürünüyor. Treehotel’in felsefesinin merkezinde çevreyle uyum ve sessizlik var. Her yapı, elektrik ve su sistemlerinden atık yönetimine kadar sürdürülebilirlik ilkeleriyle ele alındığı için doğada var olurken doğayı bastırmayan, aksine onunla uyumlu bir varoluş öneriyor.