O
xford Sözlüğü yaklaşık 150 yıldır hayatımızda. Kelimeye
ve meale âşık olan herkesin bileceği gibi, o bir fenomen.
2004 yılından beriyse hayatımızda varlığını başka türlü
sürdürüyor: bize yılın kelimesini hediye ederek. Dil organik
bir varlık. Toplumlar varlığını sürdürdükçe kavramlar çoğaldıkça yeni
tanımlar ve isimler de giriyor hayatımıza. İşte Oxford Sözlüğü on iki ayı
değerlendirerek çağın ruhunu yakalayan, o yıl insanlığı meşgul eden,
kültürel öneme sahip ve kalıcı olma potansiyeli yüksek kelimeyi seçiyor.
Çoğumuzun dikkatini ilk defa 2013 yılında selfie’yi yılın kelimesi seçtiğinde
çekmişti. Karbon ayak izi, Sudoku gibi kelimeler de kendini gösterdi
elbette. 2015 yılında ise kahkahalarla gülme emojisi seçildi. Bu aslında
dijital dünyaya dikkat çekmek içindi. Ardından aynı yıl için adblocker,
Brexit, darkweb’in de içinde olduğu uzunca bir liste hazırladı.
Yakın zamanda en çok ses getirenlerden biriyse Post-Truth (hakikat
sonrası) oldu. Birleşik Krallık’ta süren referandumlar ve ABD’deki
başkanlık seçimleri bu kelimenin kullanımını hatırı sayılır şekilde artırmış
ve onu kılavuzlarımıza eklememize neden olmuştu.
Oxford Sözlüğü editörleri bu yıl yeni bir şey denemeye karar verdi ve
seçilen sözcükleri kamuoyu oylamasına sundu. İki hafta içinde 300 binden
fazla kişinin oy kullandığı seçimde 2022 yılının sözcüğü, “Goblin modu”
oldu.
Goblin modu, pandeminin getirdiği karantinaların ardından normal
yaşama dönme fikrini reddedenlere verilen bir isim. Geçtiğimiz üç yılda
hepimiz zaman zaman “normal”in ne olduğuna dair sorulara boğmuşuzdur
kendimizi. Normaller, yeni normaller derken pandemiden öncesinde
sıradan olan çoğu şeyi bazen sorgulamak bazen de sıkıca sarılmak
olabilir bu hissiyat. Oxford Languages Başkanı Casper Grathwohl, kelime
dağarcığımızın kim olduğumuzu ve çevremizde neler olup bittiğinin
önemini vurguladığını söylüyor. Ona göre geçtiğimiz yıla baktığımızda
Goblin modu bir noktada hepimizin hissettiği bir durum.
Goblin modu yalnızca gerçek hayatı değil tüm dünyada çığ gibi büyüyen
fenomen çılgınlığını da temsil ediyor. Her geçen gün daha fazla büyüyen
sosyal medya fenomenlerine ve onların ulaşılmaz görülen hayatlarına bir
isyan hali. Burada da yine “normallik” durumu söz konusu. İnsanlar artık
sosyal medyada yaratılan -Grathwohl’un deyimiyle- küratörlüğünü yaptığı
benliklerimizin gerçek olmadığını algılama döneminde.
Oylamanın en ilginç yanlarından biriyse Metaverse’ün ikinci sırada
kalması oldu. Metaverse her ne kadar bir yılda hayatımızın içine bomba
hızıyla düşmüş olsa da, belli ki “normal” ve “normal olmayan” hayatlar
arasındaki mesele insanlık için daha mühim. Bu yüzden görünen o ki artık
sözlüğümüze giren bu kelimeyi daha çok kullanacağız.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR