E
snek (flexible) ve vejetaryen (vegetarian) kelimelerinin
birleşiminden oluşan fleksitaryen terimi vejetaryen veya vegan
diyetlerden daha esnek bir beslenme tarzını ifade ediyor.
Fleksitaryen beslenmede et ve diğer hayvansal ürünlere ölçülü olarak
izin verilirken, çoğunlukla bitki bazlı yiyecekler teşvik ediliyor.
Beslenmesine daha fazla bitkisel gıda eklemek isteyen ancak et
tüketimini tamamen kesmeyi tercih etmeyenler için bu esneklik ideal
bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Fleksitaryen beslenmenin fikir annesi diyetisyen Dawn Jackson
Blatner insanların vejetaryen beslenmenin faydalarından yararlanmaya
devam ederken, hayvansal ürünlerin tadını ölçülü bir şekilde
almalarına yardımcı olmak için bu diyeti oluşturduğunu söylüyor.
Bilindiği üzere vejetaryenler eti ve bazen diğer hayvansal gıdaları
tüketmekten kaçınırken; vegan beslenme et, balık, yumurta, süt
ürünleri ve tüm hayvansal kaynaklı gıda ürünlerini tamamen
kısıtlıyor. Fleksitaryen beslenmede ise kesin kurallar veya tavsiye
edilen kalori ve makro besin maddeleri yok. Aslında bu, daha çok
aşağıdaki ilkelere dayanan bir yaşam tarzı.
• Çoğunlukla meyve, sebze, baklagil ve tam tahıl yemek.
• Hayvanlar yerine bitkilerden elde edilen proteinlere odaklanmak.
• Esnek olmak ve zaman zaman et ve hayvansal ürünleri de beslenmeye
dahil etmek.
• En az işlenmiş, en doğal gıdaları tüketmek.
• İlave şeker ve tatlı tüketimini sınırlamak.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Esnek yapısı sayesinde fleksitaryen beslenmenin popülerliği giderek
artıyor. Dawn Jackson Blatner, “The Flexitarian Diet” adlı kitabında
esnek beslenmeye nasıl başlayabileceğinizi açıklıyor. Bununla
birlikte, Blatner’in tavsiyelerine yüzde yüz uymanız gerekmiyor.
Örneğin bazı insanlar diğerlerinden daha fazla hayvansal ürün
tüketebilir. Sadece şunu unutmamak gerekiyor: Genel olarak amaç daha
besleyici bitkisel gıdalar tüketmek ve daha az et yemek...