G
ündelik hayatımızı, duygu, düşünce ve deneyimlerimizi
aktardığımız günlükler, edebiyat dünyası söz konusu olduğunda
en sevdiğimiz yazarlarla bağ kurmamızı sağlar. Bu günlükler
yazarların iç dünyasına daha yakından ve samimi bir şekilde
tanıklık etmemize de yardımcı olur. Üstelik bu günlükleri okumak son
derece keyifli ve ufuk açıcıdır. İşte sizin için seçtiklerimiz…
Günlük – Oğuz Atay
Oğuz Atay’ın edebiyatla ilgili herkes için sürekli merak konusu olmuş
günlüğünün bütünü bu kitabın sayfalarında okurlarla buluşuyor. “Kimse
dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan
başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda bana bunu da yaptınız”
sözleriyle başlayan Günlük boyunca yazarın son yıllarındaki yalnızlığını
paylaşmakla kalmıyor; Oyunlarla Yaşayanlar’ın oluşum sürecini de adım
adım izliyoruz. Günlük’ün sonunda, Atay’ın tamamlayamadığı eseri
Eylembilim’den şimdilik bulunabilen parçalar da yer alıyor.
Yolculuk Günlükleri – Albert Camus
Yolculuk Günlükleri, Albert Camus’ün İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen
sonra, 1946 yılı Mayıs ayında Amerika Birleşik Devletleri’ne, 1949 yılı
Haziran-Ağustos ayları arasında Güney Amerika ülkelerine yaptığı
gezilerde tuttuğu notları kapsıyor. Camus günlüklerin ilk kısmında otuz
üç yaşında henüz yeterince tanınmamış; ikincisinde ise otuz altı yaşında
ve ünlenmeye başlamış bir yazar. Öznel ve nesnel koşullar nedeniyle, iki
günlüğün havası birbirine benzemiyor; bu da Yolculuk Günlükleri’ni daha
ilgi çekici hale getiriyor.
Bir Yazarın Günlüğü - Virginia Woolf
Bir Yazarın Günlüğü modern edebiyatın en büyük isimlerinden Virginia
Woolf’u sanatına vurgun bir yazar, tutkulu bir okur, olağanüstü bir
gözlemci ve alabildiğine hassas bir kişilik olarak çıkarıyor karşımıza.
Woolf’un 1918’den 1941’e, ölümünden üç hafta öncesine kadar tuttuğu
günlüklerde yazarın eleştiriler ve okur tepkileri karşısında yaşadığı sevinç
ve isyan duygularına, klasikler hakkındaki görüşlerine, güncel olaylara,
dönemin önemli sanatçı ve aydınlarına dair düşüncelerine, birer portre
değerindeki betimlemelerine tanıklık ediyoruz.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Damla Damla Günler 1 - Adalet Ağaoğlu
Sırada Türk edebiyatının abidevi günlüklerinden biri var. Adalet
Ağaoğlu’nun kaleme aldığı Damla Damla Günler’in I. cildinde dönemin
siyasal koşullarına, edebiyatçı portrelerine, gezilere, tarihî anekdotlara,
TRT yıllarına, çekişmelere, büyük sevinçlere, üzgünlüklere, hüzünlere
şahitlik ediyor; “oyun yazarı” Adalet Ağaoğlu’ndan “romancı” Adalet
Ağaoğlu’na giden yolda yazarın yanı başında yer alıyoruz. Üstelik bu
günlükler, sadece Türk edebiyatına ait değil. Damla Damla Günler her
yönüyle entelektüel bir yazarın bütün ilgilerini, meraklarını, analizlerini,
dünyaya bakışını okuduğumuz ve büyük dünya anlatısına ait çok önemli
bir günlük.
Gündökümü 1-2 / Bir Uyumsuzun Notları - Tomris Uyar
Okurların daha çok öyküleri ve çevirileriyle tanıdığı Tomris Uyar’ın,
yirmi beş yıl boyunca tuttuğu Gündökümleri yeniden iki ciltte toplandı.
2002 yılında Güzel Yazı Defteri adlı kitabıyla ödüller alan Tomris Uyar’ın
yaşam ve edebiyatla ilgili pek çok “uyumsuz” gözlemi tarihe de tanıklık
ediyor. Geçen yüzyılın son çeyreğinde dökülmüş bu günler sıcak
dostlukları, muzip anıları, zehir zemberek eleştirileri, yazarının hayatını
ve gözlemlediklerini yansıtıyor.
Günlük (1887-1925) 1. Cilt - André Gide
Fransız edebiyatının usta kalemi André Gide’in kurmaca yapıtlarının
önüne geçen devasa eseri Günlükler’in ilk cildi 2022 yılında ilk kez eksiksiz
olarak Türk okurlarla buluştu. Nurullah Ataç’ın “Kendini en iyi incelemiş
olan adam. Bunun için de en önemli eseri, bence Journal’i, güncesidir”
yorumunda bulunduğu bu eser neredeyse 60 seneye yayılan bir yazma
eyleminin ürünü.