K
aliteli yemek ve lüks konuklama imkânlarının belirgin bir
şekilde bir araya gelmesi, olağanüstü bir lezzet deneyimine
yön veriyor. Michelin yıldızlı otel restoranları, dünya
standartlarındaki şeflerin lezzet, doku ve sanat senfonilerini
ustalıkla ortaya koyduğu, konuklarını zarafet ve incelik dolu bir
ambiyansta ağırladığı gastronomik bir zirveyi temsil ediyor. İşte
CNNTravel’ın listesinden sizin için seçtiğimiz, Avrupa’da ses getiren
Michelin yıldızlı otel restoranları…
The Restaurant, Dolder Grand - Zürih, İsviçre
Zürih’in tepelerinde yer alan Dolder Grand Winston Churchill, Albert
Einstein ve Rolling Stones gibi isimleri konuk etmiş köklü bir otel. Çağdaş
sanat koleksiyonuyla öne çıkan Dolder Grand, İsviçre sosyetesi ve varlıklı
uluslararası gezginler için bir “yuva”ya dönüşmüş durumda. Otelin
restoranının oldukça basit bir ismi var: The Restaurant. İki Michelin
yıldızının yanı sıra prestijli ödüllere de sahip olan şef Heiko Nieder’in
başında olduğu mutfak, konuklara hem lezzet şöleni hem de ilham verici
bir mutfak deneyimi sunuyor. Salyangoz, yaban turpu ve lahanalı dana
göğüs eti; domates, kahve ve barbunya fasulyeli dondurma ile yapılan
“chili con carne” gibi yemekler mutfakta yaratıcılığın ve yeniliğin enfes
bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Nieder’in konuklarına sunduğu
lezzetler otelin mahzenindeki şaraplar ile mükemmel bir eşleşme sağlıyor.
La Pergola, Rome Cavalieri – Roma, İtalya
La Pergola, Roma’nın ilk ve halen tek üç Michelin yıldızlı restoranı olma
özelliğini taşıyor. Bir Waldorf Astoria oteli olan Rome Cavalieri’nin çatı
bahçesinde yer alan restoranda, şef Heinz Beck’in görkemli Akdeniz
yemeklerinin yanı sıra Ebedi Şehir manzarasının tadını çıkarmak
mümkün. Restoranın yıldızı kesinlikle ev yapımı makarnalar. Bebek
kalamar ve safranlı risotto veya havuç ve mersin soslu kuzu eti alakart
menüdeki diğer seçenekler arasında yer alıyor ancak yedi ve on çeşit
tadım menülerinin de popüler olduğunu söyleyebiliriz. Otel tarafında ise
üç yüzyıl öncesine ait paha biçilmez sanat eserleriyle döşenmiş süitlerin
yanı sıra doğaçlama açık hava partileri için teraslar sizi bekliyor olacak.
Le Manoir Aux Quat’Saisons – Oxfordshire, Birleşik Krallık
Birleşik Krallık’ın en tanınmış ve en sevilen Fransız sakinlerinden biri olan
Raymond Blanc, Lady Gaga’dan Kraliçe 2. Elizabeth’e kadar pek çok ünlü
isim için yemek pişirmiş bir şef! 1984 yılında Le Manoir Aux Quat’Saisons
ile iki Michelin yıldızı kazanan ve o zamandan beri bu yıldızları korumayı
başaran Blanc, sürdürülebilirlik için verilen yeşil Michelin yıldızının da
sahibi. Bir Belmond oteli olan Le Manoir Aux Quat’Saisons konuklarını 15.
yüzyıldan kalma bir malikânede ağırlarken, Blanc ve baş şef Luke Selby
liderliğindeki ekibi otelin bakımlı bahçelerine bakan yemek salonlarında
muhteşem yemekler servis ediyor. Otelin çimler, çiçek tarhları ve meyve
bahçeleriyle çevrili ortamı kartpostal güzelliğinde!
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Plénitude, Cheval Blanc Paris – Paris, Fransa
2021’in sonlarında Seine Nehri’nin sağ kıyısında açıldığından beri, şehrin
en konuşulan mekânının Cheval Blanc Paris olduğu söyleniyor. Oteldeki
72 oda ve süitin her birinde özel bir görevli bulunuyor ve odalardaki dev
pencereler konuklara her daim muhteşem bir şehir manzarası sunuyor.
Otelin gastronomik restoranı Plénitude da şehirde ayrıca adından söz
ettiriyor. Şef Arnaud Donckele’in başında bulunduğu restoran açılışından
sadece altı ay sonra üç Michelin yıldızına layık görülerek olağanüstü bir
çıkış yapınca, 26 kişilik salonun aylar öncesinden dolması da kaçınılmaz
hâle geliyor. Donckele’in Fransız mutfağının belkemiği olan soslar
konusundaki ustalığıyla tanımlanan yemeklerinin yanı sıra, Maxime
Frédéric tarafından hazırlanan tatlılar da hayranlık uyandırıyor.
Lorenz Adlon Esszimmer, Hotel Adlon Kempinski -
Berlin, Almanya
Berlin’in kalbinde, Brandenburg Kapısı’na bakan iki Michelin yıldızlı
Lorenz Adlon Esszimmer, Hotel Adlon Kempinski bünyesinde yer alıyor.
Genç İsviçreli şef Reto Brändli yaratıcılığını çağdaş mutfağa entegre
ediyor; Avrupa’nın dört bir yanından fikirler alırken, Asya dokunuşlarını
da savunuyor. Altı, yedi ve sekiz çeşitten oluşan tadım menülerindeki tat
ve dokular leziz kreasyonlarda bir araya geliyor. Restoranın ahşap panelli
zarif yemek salonu, Adlon’un zengin tarihini yansıtan klas bir atmosfere
sahip!