E
v kiralama platformu Airbnb’nin seyahat sektöründe son
yılların en başarılı girişimlerinden biri olduğunu kabul
etmek gerek. 2008 yılında kurulan ve başlangıçta “AirBed and
Breakfast” olarak bilinen şirket, kullanıcıların evlerini veya
odalarını kiraladığı bir platform olarak hizmet vermeye başladı. Bugün
ise dünya genelinde 220’den fazla ülkede 7 milyondan fazla konaklama
seçeneği sunuyor. Bir seyahat esnasında konaklama için Airbnb’yi tercih
edenler bütçelerine ve kişisel zevklerine göre havuzlu bir villada, şık bir
apartman dairesinde veya teknede konaklama seçeneğine sahip. Airbnb
evleri hem seyahatlerde mahremiyetin ön planda olduğu kişiye özel bir
seçenek olarak tercih ediliyor hem de yerel bir deneyim sunduğu için
uyumu kolaylaştırıyor. Airbnb, web sitesi ve mobil uygulama aracılığıyla
kullanıcıların konaklama seçeneklerini aramasına, rezervasyon yapmasına
ve ödemelerini gerçekleştirmesine olanak tanıyor. Airbnb kullanıcıları
konaklama yerleri hakkında geri bildirim ve yorumlar yapabiliyor; bu
sayede kullanıcılar kararlarını daha önce aynı evde konaklayanların
deneyimlerini rehber alarak verebiliyor.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, milyonlarca konaklama seçeneği arasından
seçim yapmanız mümkün. Miami’de okyanus kenarında lüks bir villada,
Paris’te sanatsal bir şekilde dekore edilmiş Eyfel Kulesi manzaralı bir
dairede, Amsterdam’da yüzen bir evde konaklayabilirsiniz. Peki patates
şeklinde bir evde konaklamayı düşünür müsünüz? Ya da Şirinler Köyü’nü
anımsatan mantar şeklinde bir kulübede ya da UFO şeklinde bir ağaç evde?
Bu yazının bir anda garip bir yere evrildiğini düşünüyorsanız, haklısınız!
Garip olduğunu kabul ediyoruz ama gerçek dışı değil. Çünkü Airbnb,
OMG! Fund adıyla hayata geçirdiği yeni projesiyle çılgın konaklama
deneyimlerine yeşil ışık yakıyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
En çılgın 100 tasarıma karar verildi
Airbnb, geçtiğimiz haziran ayında duyurduğu OMG! Fund adını verdiği
proje kapsamında çılgın ev tasarımları için 10 milyon dolar bütçe ayırdı
ve 100 konut tasarımına 100’er bin dolar kaynak sağladı. Bu bütçeyle
konutlarını yaratıcı mekânlara çevirebileceğini düşünen on binden fazla
kişi projeye başvuru yaptı. Başvurular Iris Apfel, Kristie Wolfe, Koichi
Takada ve Bruce Vaughn tarafından değerlendirildi ve o 100 tasarıma karar
verildi. Projenin şartları ise şu şekildeydi:
Özgünlük: Tasarlanan ev şaşırtıcı ve türünün tek örneği olmalı; insanlara
ilham vermeli.
Deneyim: Yaratıcı konsept ile konforlu ev arasında mükemmel bir denge
kurulmalı; iç mekân da dış mekân kadar akılda kalıcı olmalı.
Sürdürülebilirlik: Tasarımlarda geri dönüştürülmüş malzeme ve temiz
enerji kullanılmalı.
Fizibilite: Konutun girişi ulaşılabilir şekilde planlanmalı. Konut bina
teftişlerini ve diğer prosedürleri geçebilmeli ve 2023 yılının Ağustos ayında
tamamlanmış olmalı.
Ağustos ayı yaklaştıkça, Airbnb kullanıcılarının heyecanı da artıyor.
Fondan yararlanan 100 çılgın ev bu tarihe kadar konuk ağırlamaya hazır
olacak ve Airbnb’nin mevcut OMG! kategorisinin bir parçası olarak
tercihler arasında yer alacak. Yaratıcılığın farklı şekil ve boyutlarda hayat
bulmasına imkân tanıyan projenin ziyaretçilere nasıl bir konaklama
deneyimi sunacağını bu deneyimi yaşayanların yorumları belirleyecek. Biz
de takipte kalmayı sürdüreceğiz. Ama bir UFO’da konaklamak nasıl olur
dersiniz, cevap belli: Neden olmasın!