D
enizlerde yaşayan bazı canlıların dış iskeletinin sertleşerek
oluşturduğu yapıya deniz kabuğu adı veriliyor. Deniz
kabuklarının pek çok türü var ve her biri, farklı bir canlı türü
tarafından üretiliyor. Deniz kabuklarının boyut, şekil, renk ve
desenleri de farklılık gösterebiliyor. Bazıları çok küçük ve yuvarlakken,
bazıları çok büyük ve incecik; bazıları pürüzlü ve sertken, bazıları parlak
ve yumuşak; bazıları birkaç parçayken, bazıları tek parça olabiliyor. Ancak
aslında hepsinin aynı temel modelin, yani spiral formun versiyonları
olduğunu söyleyebiliriz.
Aslında deniz kabukları kumdan kaleleri süslediğimiz, sahilde keyifli bir
yürüyüş esnasında gözümüze çarpan, yere eğilip aldığımız ve yolculuğu
evimizdeki bir rafta son bulan bir malzemeden çok daha fazlası. Bir de
deniz ürünleri restoranlarında tabaklarda kalan kabuklar var ki atık
olarak sayıları azımsanmayacak kadar fazla. Küresel gıda endüstrisinin
her yıl sekiz milyon tona yakın atık deniz ürünü kabuğu ürettiği biliniyor.
Bu kabuklar sıklıkla denize ya da çöp sahalarına atılıyor; bu da toprak,
su ve deniz ekosistemlerinde değişimlere neden oluyor. İyi haber şu ki,
artık dünyanın dört bir yanındaki tasarımcılar, özellikle tabakta kalan
deniz ürünü kabuklarını diğer malzemelerle birleştirerek yenilikçi ve
sürdürülebilir ürünler tasarlıyorlar. İşte en sevdiklerimiz...
Shellware - Natural Material Studio
Danimarka’nın Michelin yıldızlı restoranı Noma’dan artakalan deniz
ürünü kabukları, Natural Material Studio ve seramik sanatçısı Esben
Kaldahl’ın elinde şık tabak ve kâselere dönüşüyor. Shellware adını taşıyan
proje, farklı kabuk kalıntılarının özelliklerini keşfetmeye yönelik uzun
bir deneysel sürecin ürünü. Natural Material Studio’nun sahibi Bonnie
Hvillum’un, bazı kabuk türlerinin ana parçası olan kalsiyum karbonatın,
kemik külüne eşdeğer olan kalsiyum okside dönüştürülebileceğini
keşfetmesi sürecin ilk adımı olmuş. Sonrasında seramik sanatçısı Esben
Kaldahl devreye girmiş ve ortaya çok şık ve sürdürülebilir ürünler çıkmış!
Shellmet - TBWA\Hakuhodo & Koushi Chemical Industry Co.
Shellmet, reklam ajansı TBWA\Hakuhodo ve plastik üreticisi Koushi
Chemical Industry Co.’nun atık deniz tarağı kabukları ve geri
dönüştürülmüş plastik kullanarak oluşturduğu, koruyucu başlık olarak
tasarlanmış bir baret! Deniz kabuklarının nervürlü yüzeyinden ilham
alan çıkıntılı bir tasarıma sahip olan ürün, Japonya’nın Sarufutsu
köyünde çöp sahasında biriken çok sayıdaki deniz tarağı kabuğunun
değerlendirilmesini amaçlıyor.
Biyo-beton karolar - Brigitte Kock & Irene Roca Moracia
Brigitte Kock ve Irene Roca Moracia isimli tasarımcılar Japon budak otu
ve Amerikan kerevit kabuklarından biyo-beton olarak adlandırdıkları
bir malzeme yaratmışlar. Kock ve Moracia, istilacı türler olarak neden
oldukları ekolojik ve ekonomik zarar nedeniyle bu biyomalzemeleri
seçmişler ve bu türleri birleştirerek ortaya biyo-beton karolar çıkarmışlar.
Tasarımcıların imza attığı bu ürün “İstilacı türler, yerel biyoçeşitliliği
geliştirirken lüks malzemeler oluşturmak için nasıl kullanılabilir?”
sorusunun şahane bir cevabı niteliğinde.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Vrå restoran mobilyaları / Carolina Härdh
Yerel tasarımcı Carolina Härdh, İsveç’in Göteborg kentindeki bir Japon
restoranının mutfağından çıkan istiridye kabukları, pirinç nişastası
ve balık kemiklerinden bir tabure tasarlamış. Kaynayan kemiklerin
oluşturduğu doğal balık tutkalının bir arada tuttuğu tabure gri tonlu,
mozaik benzeri bir yüzeyle karakterize edilmiş. Tasarımcı üretim
sürecinde daha fazla atık oluşmasını önlemek içinse yine yaratıcı bir yol
bulmuş ve tabure tasarımından kalan artık malzemelerle hashioki olarak
bilinen çakıl benzeri chopstick destekleri hazırlamış.
TômTex / Uyen Tran
Favorimizi sona sakladık. İşte karşınızda Vietnamlı tasarımcı Uyen Tran’ın
deniz kabuğu atıklarından ürettiği deri alternatifi TômTex! Yengeçler de
dahil olmak üzere atılan deniz ürünleri kabukları, TômTex’i oluşturmak
için atık kahve telvesi ile karıştırılmış. Tran, malzemeyi geleneksel, yoğun
karbonlu deriden uzaklaşmak amacıyla yapmış. Ürünün güzel özelliği
şu ki, yılan gibi hayvan derilerini taklit etmek için çeşitli desenlerle
kabartılabiliyor. Yani herhangi bir dokusal yüzeyi kopyalayabildiği için
desen tasarımında sonsuz olasılık yaratabiliyor. Bu arada Tôm, Vietnamca
karides anlamına geliyor