Nisan 2023

Duygusal zekâsı yüksek bir kozmetik markası: Selfmade

Nisan

PSİKODERMOTOLOJİ VE CİLDİMİZ

G

üzellik normları yüzyıllardır değişkenliğini sürdürüyor. Son yılların odak noktası ise sağlıklı görünmek ve bu, uzun bir süre değişeceğe benzemiyor. Zira tıpkı yeme-içmede olduğu gibi güzellik ürünlerinde de etiket okuyan ve temiz içerikli ürünlere öncelik verenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bunun iki nedeni var: İlki anlık güzellik uğruna çevreye ve hayvanlara verilen zararların bilincine her geçen gün daha fazla varılıyor olması; ikincisi de sağlıklı bir cildin sürdürülebilir olduğu inancı. Ama asıl önemli nokta bunun yalnızca görünüm için değil, ruh sağlığını diri tutmak için de geçerliliğinin kanıtlanmış olması. InStyle dergisinin 2019 yılında okurları arasında yaptığı geniş bir araştırmaya göre, yaşlarına bakılmaksızın kadınların yüzde 76’sı ciltlerinin iyi göründüğünü düşündüklerinde kendilerini iyi hissediyor. Aynı haberde görüş bildiren dermatolog Dr. Heather WooleryLloyd ise araştırma sonucunu şu sözlerle değerlendiriyor: “Kötü bir cilt günü, bir kadının özsaygısı üzerinde muazzam bir etkiye sahip olabilir.”

Nisan

Stephanie Lee, Selfmade markasını işte bu düşüncelerden yola çıkarak, güzelliğin fiziksel ve mental yönlerini birleştirmek üzere kurmuş. Selfmade her aşamada düsturu olan bir marka. 2020 yılında üç yönlü cilt bakım ürünü serum, peeling ve yağ piyasaya çıktığında her birinin temsil ettiği bir prensip vardı: bağlılık, dayanıklılık ve yakınlık. Stephanie Lee bu kavramları kendi yaşadığı duygusal bir krizin ardından aldığı terapide öğrendiği kendilik değeri anlayışını ifade etmek için seçmiş. Selfmade sadece kendimizi iyi hissetmek için tam kapama sağlayan bir fondöten veya retinol kremi sürmemizi söylemiyor. Lee’nin misyonu, insanların zihinsel sağlıklarını anlama ve nihayetinde iyileştirme gücüne sahip bir alan yaratmak. “Cildimizi içimizde olanların veri noktaları olarak kullanmalıyız,” diyor Stephanie Lee. Ona göre toplumun bize öğrettiği gibi “Kötü görünüyorum çünkü sivilcelerim var,” demek yerine cildimizin vücudumuzdaki en büyük organ olduğunu hatırlayıp ona bakım yapmamız gerekiyor. Ayrıca Lee bu yaklaşımın stresi azaltacağını ve stresten kaynaklanan yeni sivilcelerin çıkmasının da önüne geçilebileceğini savunuyor.

Nisan

Lee’nin yaklaşımında haklılık payı var. Zira araştırmalar cildin yalnızca koruyucu bir bariyer olmadığını, aynı zamanda genel sağlığımızın da yansıması olduğunu gösteriyor. Çoğu zaman baskın cilt rahatsızlıkları kişilerin özgüvenlerini azaltarak onların sosyal etkileşimlerinin bile önüne geçebiliyor. Aslında bu yaklaşımın tıpta da bir adı var: Psikodermotoloji. Psychiatric Times’ın makalesine göre cilt hastalıkları sadece kozmetik bir sorun değil; hastaların hayatlarının işlevselliğini etkileyen çeşitli psikolojik reaksiyonlarla da ilişkili. Selfmade’in düsturu da tüm bunların birleşimi gibi: Güzellik bir ruh halidir ve hissetmek tüm duyularımızı uyandırır. Markaya göre duygusal sağlık (emotional wellbeing) zihinsel ve fiziksel bakım arasındaki boşluğu birleştiren bir köprü.



Nisan

Selfmade’in ürünleri sadece cilt bakımı için değil, aynı zamanda kendimize olan bağlılığımızı ve zihinsel sağlığımızı geliştirmek için de kullanılabilir. Lee, kendi kişisel deneyimlerinden yola çıkarak, “Selfmade, insanların kendilerini anlamalarına ve kendileriyle olan ilişkilerini güçlendirmelerine yardımcı olmak için bir araç,” diyor. Ona göre kendimize ve bedenimize saygı göstermeli ve kendimizi daha iyi hissettirecek şeylere doğru yönelmeliyiz.

Uzun lafın kısası Selfmade, kişisel bakım ürünlerinin ötesine geçerek, insanların kendileriyle olan ilişkilerini ve zihinsel sağlıklarını güçlendirmek için tasarlanmış bir marka. Hepsinden önemlisi bize bedenimizin en büyük dostu olduğumuzu hatırlatıyor ve bizi her zaman kendimizle ilgili olumlu bir bakış açısı benimsemeye teşvik ediyor.