Mart 2 2024

Bilimin ışığında hayatımızı nasıl iyileştirebiliriz?

Mart

KARARLIYIZ!

Y

eni yıla giriş yaparken, hedeflerinizi ve bu yıl kendinize nasıl bir yol çizmek istediğinizi belirlediniz mi? Peki şimdiye kadar bu kararların ne kadarına sadık kaldınız? Yeni yılda kendimiz için aldığımız kararları uygulamanın veya hedeflerimizi tutturmanın tamamen farklı bir hikâye olduğunu hepimiz biliyoruz. Üstelik sadece üçte birimiz bunu yapmaya niyetliyiz. Önceki yıllarda yapılan anketlere göre, yüzde 17 ila 45’imiz sadece bir ay sonra bu çabalarımızdan vazgeçiyoruz. Yani bu hesaba göre ya şu sıralar kararlarınızı hayata geçiriyorsunuz ya da uygulamakta zorluk çekiyorsunuz. Aslında işin püf noktası neye odaklanacağınıza karar vermek, ki bunun da zaman zaman zor olduğunu kabul etmek gerek.
Karar verip uygulamaya koyamama hali bazı psikologların “yanlış umut sendromu” olarak tanımladığı duruma yol açabiliyor. Bunun yerine, daha ulaşılabilir hedefler belirlemenin daha iyi olabileceğine dair bazı kanıtlar var. Araştırmalar, yaklaşım odaklı (yani gerçekçi, spesifik ve başarının kolayca ölçülebildiği) hedeflerin bir şeyden uzak durmaya veya kaçınmaya odaklanan hedeflerden daha başarılı olma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Tüm bu bilgilerin ışığında zihninizi ve bedeninizi sağlıklı tutmanıza, dolayısıyla kararlarınıza daha iyi odaklanmanıza yardımcı olmak için bazı bilim temelli ipuçlarından faydalanabilirsiniz. Gelin, BBC’nin bu konudaki önerilerine birlikte inceleyelim.

Mart

Kulağa garip gelse de ayağınızla ritim tutmak, dizinizi veya parmaklarınızı oynatmak gibi düşünmeden yaptığınız hareketler şaşırtıcı şekilde stresi azaltabilir. Ancak elbette gerçekçi bir egzersiz için dışarı çıkmak daha iyi bir fikir. Araştırmalar bu tür aktivitelerin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, beyaz yağ dokularını kahverengiye dönüştürerek kilo kaybını teşvik ettiğini ve kalp sağlığını iyileştirdiği gösteriyor. Bir dahaki sefere yürüyüşe çıktığınızda geri geri yürümeyi de ihmal etmeyin. Zira geriye doğru yürümenin sırt kaslarınızı geliştirdiği ve ileriye doğru yürümekten daha fazla kalori yaktığı kanıtlanmış durumda. Bu hareket diz eklemi üzerindeki yükü hafifletirken hamstring kas grubunu güçlendirdiği için özellikle diz sorunları olanlar için tavsiye ediliyor. Ayrıca günlük hareket rutinine ters olduğu için beyni güçlendirdiği de söylenenler arasında.
Gelelim beslenme konusuna… Araştırmalar abur cuburların bedeniniz için olduğu kadar zihniniz için de zararlı olduğunun altını çiziyor. Hepimizin bildiği üzere, dengeli beslenmenin bir yaşam biçimi haline gelmesi önemli; ayrıca tabaklarda meyve, sebze ve yan ürünlerin renklerinin dengeli ve uyumlu olmasına da dikkat etmek gerekiyor.



Mart

Peki ya sosyal hayat? Araştırmalar yakın ilişki içinde olduğumuz arkadaşlıkların etkisinin sosyal hayatımızın ötesine geçerek bağışıklık sistemimizden kardiyovasküler sistemimize kadar sağlığımızı hücresel düzeyde etkilediğini ortaya koyuyor. Bununla birlikte bilim insanlarının bu konuda da ilginç önerileri var: Bir yabancıyla konuşun, bir korkunun tadını çıkarın ve hayatın kaosunu kucaklayın. Tüm bunlar kendinizi daha mutlu, daha dirençli ve daha az stresli hissetmenize yardımcı olabilir. Ve elbette tüm bunları yıl boyunca rutin haline getirmeye çalışmak, yaşamınıza düşündüğünüzden çok daha fazlasını katabilir!

Kaynak: BBC