D
ünyanın en lüks mağazaları konuklarını bir ayrıcalığın
içine çeken mimari zarafetleri, seçkin markaların muazzam
koleksiyonları ve sundukları hizmetle alışverişi bir ritüele
dönüştürüyor. İşte Londra’nın simgelerinden biri olan
Harrods’tan Paris’in gözdesi Galeries Lafayette’e dünyanın en lüks
mağazaları…
Galeries Lafayette, Paris
Paris, Marie Antoinette’in modaya büyük harcamalar yaptığı ve Coco
Chanel’in ikonik Küçük Siyah Elbise’yi yarattığı şehir... Bugün Paris’te
tasarımcılar moda dünyasını büyülemeye devam ediyor. Boulevard
Haussmann’da 1912 yılında açılan Galeries Lafayette ise bu moda
şehrinin en prestijli alışveriş mekânlarından biri olarak öne çıkıyor. Art
Nouveau dekora sahip cam kubbesiyle hayranlık uyandırıcı bir yapı olan
Galeries Lafayette her hafta dünyanın önde gelen moda markalarının
en son trendlerinin sergilendiği defilelere ev sahipliği yapıyor. Armani,
Balenciaga, Burberry, Bulgari, Calvin Klein, Céline, Chanel, Christian
Dior, Chloé, Givenchy, Hermès, Isabel Marant, Karl Lagerfeld, Kenzo,
Louis Vuitton ve Prada gibi merkezi Paris’te bulunan çok sayıda ünlü moda
markası Galeries Lafayette’de ziyaretçileri bekliyor.
Saks Fifth Avenue, New York
Saks Fifth Avenue, müşterilerinin kendilerini ilham verici bir tarzla
ifade etmelerine yardımcı olma misyonuyla hareket eden lüks modanın
önde gelen destinasyonlarından biri olarak biliniyor. New York’un
simge yapılarından birinde yer alan Saks Fifth Avenue, Andrew Saks
tarafından kurulduğu 1924 yılından bu yana müşterilerine unutulmaz
bir alışveriş deneyimi sunmayı hedefliyor ve bunu kesinlikle başarıyor.
Alışveriş tutkunlarının “Saks’ın cam duvarlarının ardındaki vitrinlere
uzun uzun bakmadan New York’taki hiçbir alışveriş turu tamamlanmış
sayılmaz” söylemi de bunun bariz bir kanıtı. Dünyanın en seçkin markaları
Saks Fifth Avenue’nun vitrinlerinde kendine yer bulurken, mağazada
düzenlenen özel etkinlik defile ve özel koleksiyon tanıtımları alışveriş
deneyimini daha da özel kılıyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Harrods, Londra
Dünyaca ünlü mağazanın 1985 yılında Mısırlı Mohamed Al Fayed tarafından
satın alındığını ve 2010 yılında Katar Holding’e satıldığını biliyoruz.
Ancak Harrods’ın geçmişi bundan çok daha öncesine dayanıyor. 1834
yılında Charles Harrod’un işletmeye başladığı küçük bakkal dükkânı
1849 yılında Brompton’a taşınmış, Harrod ilerleyen yıllarda komşu evleri
ve binaları satın alıp işletmesini genişletmeye başlamış. Aslında 1883
yılının Aralık ayında Harrods yerle bir olmuş ancak kısa bir süre sonra
daha büyük ölçekte yeniden inşa edilmiş. Harrods bugün yılda yaklaşık 15
milyon kişinin ziyaret ettiği bir alışveriş mekânı olarak giyim, ayakkabı,
aksesuar, spor malzemeleri, oyuncak, mücevher, lüks ürünler ve daha
fazlasını içeren geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. 3000’den fazla markaya
ev sahipliği yapan mağazada yıl boyunca tadım, atölye ve sergi gibi birçok
etkinlik düzenleniyor. Bu arada bu ikonik mağaza ile ilgili ilginç bir
bilgi verelim. Dünyanın ilk yürüyen merdiveni 1898 yılında Harrods’da
kurulmuş. İlk birkaç hafta boyunca müşteriler bu yeni icattan korktukları
ve şüphelendikleri için kullanmak istememişler. Harrods, bedava brendi
dağıtarak müşterilerini yürüyen merdiveni kullanmaya ikna etmiş!
De Bijenkorf, Amsterdam
1870 yılında açılan ve o zamandan beri Amsterdam’da ünlü bir simge
haline gelen efsanevi De Bijenkorf mağazası köklü tarihi ve müşterilerine
sunduğu lüks alışveriş deneyimi ile öne çıkıyor. İsmi Hollandaca’da
“Arı Kovanı” anlamına gelen De Bijenkorf, tarihi boyunca çeşitli
dönemlerde yapılan genişleme ve yenileme çalışmaları ile modern
alışveriş beklentilerine uyum sağlamayı başarmış durumda. Hollanda’nın
lüks alışveriş sahnesinde sağlam bir yere sahip olan De Bijenkorf, 6
katlı etkileyici binasında dünyanın ve özellikle Avrupa’nın en ünlü
markalarından seçkin giyim, aksesuar, kozmetik, ev eşyaları ve mücevher
koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor. Ünlü alışveriş mekânı Amsterdam,
Lahey, Rotterdam ve Utrecht’te bulunan ana mağazaları ile Amstelveen,
Eindhoven ve Maastricht gibi şehirlerdeki daha küçük mağazalarıyla
hizmet veriyor.
Galleria Vittorio Emanuele II, Milano
Büyüleyici Galleria Vittorio Emanuele II, mimari bir anıt ve Milano’da
eşsiz bir simge yapı olarak karşımıza çıkıyor. Kral Victor Emmanuel II
onuruna 1865 ve 1877 yılları arasında neo-Rönesans tarzında inşa edilen
yapı, üzerinde bir kubbe yükselen sekizgen merkeze sahip haç şekliyle
dikkat ediyor. İnşa edildiğinde, İtalya’da ilk kez metal ve camın bir arada
kullanılması ve Avrupa’nın ilk pasajı olması da dünyaca ünlü Galleria
Vittorio Emanuele II’yu özel kılan detaylar arasında… Şu anda, dünyanın
en ünlü markalarından geniş bir ürün yelpazesi sunan 30’dan fazla butiği
ile hizmet veriyor. Ayrıca şık restoran ve kafelerin yanı sıra, Michelin
yıldızlı Cracco’ya da ev sahipliği yapıyor.