Haziran 2 2025

Audrey Hepburn’ün büyüleyici kır evi sizin olabilir

Haziran 2

HEPBURN'ÜN HUZUR VEREN MİRASI...

A

udrey Hepburn’ün 30 yıl boyunca yaşadığı İsviçre kırsalındaki büyüleyici kır evi, şu sıralar yeni sahibini bekliyor. Fransızcada huzurlu, sakin bir yer anlamına gelen La Paisible adını taşıyan bu etkileyici mülk, adının da ima ettiği gibi, tam anlamıyla huzur dolu bir sığınak. İsviçre’nin batısında, Cenevre’ye yaklaşık yarım saat uzaklıktaki Tolochenaz kasabasında yer alan bu tarihi yapı, 18. yüzyıldan kalma taş bir villa. 1963’ten 1993’teki vefatına kadar Audrey Hepburn’ün evi olan bu malikâne, ilk kez satışa çıkarıldığında dünya çapında hayranlarının ilgisini çekmişti. Evin ikinci sahibi, mülkü 2001 yılında Hepburn’ün oğullarından satın alan Beaujolin ailesi. Katharina Beaujolin, Bloomberg’e verdiği röportajda çocukluk hayalinin Audrey Hepburn’ün evinde yaşamak olduğunu söylüyor. Şimdiyse 20 yıldan fazla süre yaşadıkları bu evi satmaya karar vermişler.

Haziran 2

Fiyatı yaklaşık 20.8 milyon Amerikan doları olan La Paisible, 1.000 metrekarelik yaşam alanına sahip. Bu üç katlı malikâne, 12 yatak odası ve 8 banyodan oluşuyor. İç mekânlar, tarihî dokusunu korurken, çağdaş bir yaşam konforu sunacak şekilde titizlikle yenilenmiş. Beaujolin ailesi mülkü 2001 yılında satın aldıktan sonra yapıya kapsamlı ancak duyarlı bir restorasyon uygulamış. Mutfak baştan sona yenilenmiş, evin içindeki elektrik sistemi modernleştirilmiş, banyolar elden geçirilmiş ve yeni misafir odaları eklenmiş. Döşemelerdeki terra-cotta ve meşe parke evin tarihî karakterini yansıtırken, beş farklı şömine, iki büyük merdiven, bir kütüphane ve asansör gibi özellikler evin zamansız zarafetini tamamlıyor.

Haziran 2

Yalnızca iç mekânlar değil, dış alanlar da göz kamaştırıcı detaylara sahip. 40 dönümlük geniş bir arazi üzerine kurulu bu malikâne, bir tarafında sık çitlerle çevriliyken diğer tarafta açık yeşil alanlar, ağaçlıklar ve dağ manzarası sunuyor. Yaz aylarında aile buluşmaları ve arkadaş davetleri için sıklıkla kullanılan 15 araçlık otopark ve ısıtmalı yüzme havuzu, evi daha da işlevsel kılıyor. Beaujolin ailesi, altı çocuğunu da bu evde büyütmüş, hatta bazı düğünler burada yapılmış. Zamanla çocukların büyüyüp ayrılmasıyla birlikte çift, artık daha küçük bir eve geçme zamanının geldiğine karar vermiş.
Evin zarafeti yalnızca mimari detaylarıyla sınırlı değil; Hepburn’ün ince zevki ve geçmişiyle bütünleşen manevi bir mirası da taşıyor. Evin bahçesinde, moda dünyasının efsanevi isimlerinden Givenchy tarafından oyuncuya 60. doğum gününde hediye edilen beyaz güller hâlâ açmaya devam ediyor. Bu zarif dokunuş, Hepburn’ün sade ama etkileyici yaşam tarzını ve doğayla kurduğu bağı yansıtıyor. İç dekorasyon yıllar içinde elden geçmesine rağmen, Hepburn’ün ruhu mekânda hissedilmeye devam ediyor.
Bugün hâlâ, Hepburn’ün ismini taşıyan dış cephe plakasını görmek için evin önüne gelen ziyaretçiler oluyor. Bu ilgi, onun sinema tarihindeki yeri kadar insanlara dokunan kişiliğinin de bir göstergesi. Hepburn, yalnızca bir oyuncu değil; zarafet, sadelik ve insani duyarlılıkla özdeşleşmiş bir ikondu. Onun izlerini taşıyan bu malikâne de sıradan bir mülk değil; bir yaşam felsefesinin, bir dönemin ve zarafetin sembolü. Şimdi bu özel mekân, onun gibi bu mirasa saygı duyacak ve koruyacak yeni bir hikâyeye kapı aralıyor.