Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için Çerez Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Haziran 2 2025
Venedik’i sıra dışı bir mühendislik çözümü ayakta tutuyor
AHŞAP KAZIKLAR ÜZERİNE KURULU ŞEHİR
enedik, doğa koşullarıyla uyum içinde tasarlanmış özgün kent yapısıyla mühendislik tarihinde özel bir yere sahip. 5. yüzyılda kurulan ve 118 küçük adaya yayılan şehrin, bataklık bir lagün zemini üzerine inşa edildiği biliniyor. Yüzyıllardır ayakta kalmasının arkasında ise sıra dışı bir mühendislik çözümü yatıyor: oksijensiz ortamda çürümeyen ahşap kazıklar ve onların üzerine kurulan taş yapılar.
Peki, bu olağanüstü yapının temelleri yüzyıllar önce nasıl atıldı? Venedik’in bulunduğu lagün bölgesinde klasik taş temellerin kullanılması mümkün değildi. Bunun yerine, yapılar deniz tabanına dikey olarak çakılan çam, meşe ve karaçam gibi sert ağaçlardan yapılmış milyonlarca kısa kazık üzerine kuruldu. Her bina için yüzlerce, hatta binlerce kazık kullanıldı. Bu yöntemle, kazıkların üzerine taş temeller yerleştirildi ve binalar bu sabit platformlar üzerine inşa edildi. Bilindiği üzere normal koşullarda nemle temas eden ahşap zamanla çürür. Ancak Venedik’teki kazıklar sürekli su altında, oksijenin bulunmadığı bir ortamda olduğu için bu sürece maruz kalmıyor. Ayrıca Venedik lagünündeki su, taş ve toprakla birlikte zamanla ahşabın iç kısmına minerallerin dolmasına yol açıyor. Bu süreçte ahşap adeta fosilleşiyor ve taşıyıcılığını yüzyıllarca koruyor. Yükselen deniz seviyelerine karşı savunma sistemi: MOSE projesi
İklim değişikliği ve yükselen deniz seviyeleri, Venedik’in bu hassas sistemini tehdit ediyor. Son yıllarda artan su taşkınlarına karşı, temeli 2003 yılında atılan MOSE (Modulo Sperimentale Elettromeccanico) projesiyle lagün girişlerine dev dalgakıran kapaklar yerleştirildi. Bu kapaklar, deniz seviyesi kritik düzeye ulaştığında yükselerek şehri su baskınından koruyor. MOSE sistemi, Lido, Malamocco ve Chioggia girişlerine yerleştirilen toplam 78 hareketli kapaktan oluşuyor. Bu kapaklar, normal koşullarda deniz tabanında yatay pozisyonda bulunuyor. Yüksek su seviyesi beklendiğinde, kapakların içindeki su boşaltılarak hava ile dolduruluyor ve kapaklar yukarı doğru yükseliyor, böylece lagün ile Adriyatik Denizi arasındaki bağlantı geçici olarak kesiliyor.
MOSE projesi, şehri yükselen deniz seviyelerine karşı korumayı amaçlasa da, bazı uzmanlar projenin lagün ekosistemi üzerindeki olası olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Örneğin, MOSE kapaklarının sık kullanımının lagüne giren tortu miktarını azaltabileceği, bunun da tuz bataklıklarının beslenmesini olumsuz etkileyebileceği söyleniyor. Tuz bataklıkları, yüksek gelgitlere karşı şehri doğal bir tampon gibi korurken, aynı zamanda güçlü karbon yutakları olmaları nedeniyle sel riskine karşı da önemli bir savunma hattı oluşturuyor.
Venedik, günümüzün değişen iklim koşulları karşısında ciddi bir sınavla karşı karşıya. Şehrin geleceği, elbette yalnızca fiziksel bariyer sistemlerine değil, ekosistemle uyumlu ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmesine de bağlı. Bu nedenle, mühendislik çözümlerinin yanı sıra, çevresel etkileri dikkate alan bütüncül stratejiler de Venedik’in uzun vadeli korunmasında kritik önem taşıyor.