Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için Çerez Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Temmuz 2 2025
Fotoğraflarla dünya turu
"İYİ BİR FOTOĞRAF ÇEKMEK İÇİN KONFOR ALANINDAN ÇIKMAK GEREKİYOR"
nstagram 2010 yılında kullanıcıların kullanımına açıldığında görme biçimimizi değiştireceğini ve trendleri belirleyeceğini kimse beklemiyordu. Günümüzdeki satış odaklı sanal market olma halinden uzak, kadraj üzerinden gördüğü dünyayı takipçisiyle paylaşanların takipleştiği bir platformdu. Bu yeni dünya aynı zamanda yepyeni yetenekleri de öne çıkardı. Instagram öncesinde kendi vizyonlarını kadrajlarına yansıtan, fotoğraflarını belki de kişisel bellekleri için çeken yeni kullanıcılar görünür olmaya ve hızla yüksek takipçili profiller haline dönüşmeye başladı. Çünkü belgeledikleri anlar, o güne kadar seyahat ettikleri sıra dışı destinasyonlar görünür olurken, farkındalık yaratarak merak uyandırıyordu. @audiosoup kullanıcı adıyla bilinen Çiler Geçici de bu isimlerden biri. “Instagram’ı dünyada ilk kullanmaya başlayan kişilerden biri olabilirim,” diyen Geçici günümüzde en çok takip edilen fotoğrafçı-seyyahlardan biri. Onun kadrajlarında dünyanın farklı noktalarında yapılan seyahatlerin en havalı hallerini değil, aksine anın içindeki sahiciliği kendi bakış açısıyla nasıl yansıttığını görebiliyorsunuz. Çiler Geçici bizi, manipüle etmediği karelerinde, kendi gördüğü haliyle, dünyanın farklı noktalarında gezdiriyor. Fotoğrafları gücünü, filtrelerin dünyasından değil, zanaatkârlığından ve entelektüel bakış açısından alıyor. Uzun yıllar gerek kurumsal hayatta gerekse müzik sektöründe başarılı bir kariyerle kendini var eden Geçici ile fotoğrafçılığa uzanan serüvenini ve favori destinasyonlarını konuştuk.
Röportaj: Bahar Kader
Instagram’ın yeni popüler olmaya başladığı dönemde iyi fotoğrafçılar ve bakış açılarıyla tanıştık. @audiosoup olarak siz de bu isimlerden birisiniz. Maceranız nasıl başladı?
Çocukluğumun ve gençliğimin büyük bir kısmı fotoğraf kitaplarını inceleyerek geçti. Bu da sanırım içimde derin bir merak uyandırdı. Ciddi olarak fotoğraf çekmeye ise çok uzun yıllar çalıştığım Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde konser fotoğrafları çekerek başladım. Dışarıda vakit geçirmeye çok fırsatım yoktu ama müzisyenlerin sahnedeki ruh hallerini ve görüntülerini her zaman çok etkileyici bulmuşumdur. Onları çekmeye böylece başladım. Sanırım bu, beni de sakinleştiren bir yoldu. Dünyada Instagram’ı ilk indiren kişilerden biri olabilirim. Maceram da böyle başladı.
Fotoğraflarınızda bizi dünyanın popüler olan ve olmayan farklı destinasyonlarında kendi bakış açınızla bir seyahate çıkarıyorsunuz. Kadrajınızı konu olan planlara nasıl karar veriyorsunuz?
Aslında çoğu zaman hiçbir şeye önceden karar vermiyorum. Her şey tamamen içgüdüsel ve zamanlamaya bağlı. Bir süre sonra insan her şeyi bir fotoğraf karesi gibi görmeye başlıyor. İlgimi çeken, hoşuma giden ne varsa fotoğraflıyorum. Bu bir insan da olabilir, bir sokak ya da bir bina da. Fotoğraflarımın “mükemmel” görünmesi gibi bir hedefim yok, sadece kendi bakış açımla belgelemek istiyorum.
Bugüne kadar kaç ülke gezdiniz?
Net bir sayı vermem zor ama 65’in üzerinde olduğunu söyleyebilirim.
Bu ülkelere gitmeden önce seyahatinizi fotoğrafla belgelemek için nasıl ön hazırlık yaparsınız?
Gideceğim yerle ilgili çok derinlemesine araştırma yapmıyorum ama genel bir fikrim olur. Ekipman seçimi için ortamı ve hava koşullarını bilmek önemli. Onun dışında her şey genellikle doğaçlama gelişiyor.
Bir seyahate çıkarken ekipman olarak neler yanınıza neler alırsınız?
Hafif seyahat etmeye özen gösteriyorum. Hafif bir kamera, Sony A7R iv, Leica D-lux 9 ya da Olympus Om3 makinalarım hep yanımda oluyor. Ayrıca iPhone 16 Pro Max telefonum ve küçük bir tripod genelde yeterli oluyor.
Akıllı telefonların yüksek teknolojik özellikleri sizce geleneksel anlamdaki fotoğrafçılığın yerini aldı mı?
Kamerayla fotoğraf çekmenin keyfi bambaşka. Ama cep telefonları da çok gelişti, hep yanımızda ve hızlı oldukları için çok pratik. Anları kaçırmamak açısından harikalar. Sonuçlarından da çoğu zaman memnunum. Bence ikisi de farklı alanlara hitap ediyor, biri diğerinin yerini almıyor.
Aynı şekilde AI üzerinden doğru promptlarla oluşturulan görseller gün geçtikçe daha gerçeğe yakın sonuçlar üretiyor. Sizce teknolojinin bu kadar ilerlemesi merak duygusunu azaltıyor mu?
Evet, şu anda çok gerçekçi görüntüler görüyoruz. Hatta çoğu zaman ayırt etmek gerçekten zor. Ama bir anı yaşarken, onu yakalamak için makinenin ayarlarını yapmak, o heyecanı hissetmek bambaşka bir şey. AI bunu veremez.
Günümüzde dijital dünyaya içerik üreten seyyahlara baktığımızda sizce en çok hangi hatalar yapılıyor?
En çok dikkatimi çeken şey, içeriklerin birbirine çok benzemesi. Böyle olunca içerik üreticisini tanımak ya da anlamak zorlaşıyor. Samimiyet eksikliği hissediyorum. Bu da bende güven duygusunu zedeliyor.
Bir fotoğraf karesini size göre benzersiz kılan özellikler neler?
O kareye baktığımda o ana geri dönebiliyorsam ve fotoğrafçının ne hissettiğini anlayabiliyorsam, o bence benzersiz bir fotoğraftır. Gerisi teknik detay.
Fotoğraf üzerinden hikâye anlatan bir seyyah olarak en sevdiğiniz rotaları ve sizin için öne çıkan özelliklerini paylaşır mısınız?
İlk sıraya Fas ve Endülüs’ü koyarım. Zaten defalarca gitmemden de anlaşılıyordur. Marakeş’in dar sokakları, avluları, bahçeleri, mimarisi beni hep etkiliyor. Kameram elimden hiç düşmüyor. Endülüs’te ise renkler, sokaklar ve insanların sıcaklığı beni çok etkiliyor. Mesela Alhambra Sarayı’nın karşısındaki tepede, gün batımında içkisini alıp müzik yapan, dans eden insanları izlemek unutulmaz. İspanyolların yaşam tarzını gerçekten seviyorum.
Üçüncü olarak da Tanzanya’yı söylemeliyim. Serengeti çok özel. Büyük göç zamanında oradaysanız, inanılmaz sahnelere tanık oluyorsunuz. Fotoğrafçılar için bir cennet. Afrika’nın insanı terbiye eden bir tarafı olduğuna inanıyorum.
Yakın dönemde nerelere seyahat planlıyorsunuz ve hayalinizde nerelere gidip, fotoğraf çekmek var?
Yakın bir zamanda ilk kez Avusturya’nın Graz kentine gideceğim. İlk kez göreceğim için heyecanlıyım. Hayalimde ise Japonya var; hâlâ gidemedim ama çok istiyorum.
İyi bir fotoğraf için hikâyenin peşine düşmek gerektiği söylenir. Yeni başlayanlar için önerileriniz neler olur?
Fotoğraf için seyahat etmek belli bir tecrübeden sonra mümkün oluyor çünkü konfor alanından çıkmak gerekiyor. Ama gerçekten bağımlılık yapıyor. Bir seyahat bitmeden bir sonraki planlanıyor. Yeni başlayanlara önerim; kameralarını ya da telefonlarını alıp sokaklara çıksınlar. Özellikle gün doğumu ve gün batımı, fotoğraf için en sihirli saatlerdir.
Bu yaz döneminin popüler fotoğraf destinasyonları sizce nereler?
Ben yaz aylarında İskandinavya’yı çok seviyorum. Hem gezmek hem de fotoğraf açısından müthiş yerler. Maldivler ve Yunan adaları da harika kareler sunuyor.
Klişeye düşmemek ve popüler bir yerin fotoğrafını çekerken farklılaştırmak için dijital seyyahlara neler önerirsiniz?
Gittiğiniz yeri gerçekten tanımaya çalışmak çok önemli. Klasik açılar yerine farklı noktalara bakmak ve kendi bakış açınızı hep ön planda tutmak gerekiyor. Popüler yerler çoğu zaman kalabalık oluyor ama doğru ışığı yakaladığınızda çok etkileyici kareler çıkabiliyor.