Ekim-2 2020

Formula 1 yeniden

Minimal

İSTANBUL'DA MOTOR SESLERİ YENİDEN YÜKSELİYOR!

F

ormula 1 Grand Prix’sinin 14. etabının yeniden İstanbul’da yer alacağı haberi duyulduğundan beri en klişe tanımla heyecan dorukta! İlk yarışların yapıldığı 2005 yılından 2011’e dek yedi yıl boyunca F1’e ev sahipliği yapan Intercity İstanbul Park’ta şimdilerde telaşlı bir hazırlık var. Biz de bu bahaneyle F1 tarihine biraz daha yakından bakalım dedik.

Formula 1 tüm pilotların ve elbette arabaların uyması gereken bir dizi “formül” ilk olarak 1930’larda konuşulmaya başlar. “Formula A” olarak bilinen bu kurallar dizisinin planları İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle rafa kaldırılır. 1946’da yeniden alevlenen fikir üzerine hemen ilk yarışlar yapılır. Ancak belirlenmek istenen çerçeve o kadar geniştir ki ilk dünya şampiyonasını yapmak için ilk yarışların üzerinden dört yıl geçmesi gerekir. İngiltere Silverstone, ilk F1 dünya şampiyonasının

Minimal

ev sahibidir. Önceleri kendi arabasıyla yarışa katılabilen sürücüler yarışır ancak savaş öncesinin üreticileri Alfa Romeo, Ferrari, Maserati ve Mercedes Benz gibi markalar yeni bir alan bulma mutluluğuyla yarışları domine etmek için öne çıkar. Bu yarış piyasasını hareketlendirir hareketlendirmesine fakat 1950 yılına gelindiğinde, yarışan yirmi markanın çoğu durmadan yükselen maliyetler nedeniyle zorluk çekmeye başlamıştır. Bu tehlikeli yarışlarda ilk on yılda 13 yarış pilotu hayatını kaybeder. İlk sezonlarda savaş öncesi tasarlanmış otomobillerin görüldüğü yarışlarda değişen ihtiyaçlar ve teknolojiyle beraber arabalar da durmadan gelişir.


Minimal

Schumacher pistlerde

Takvim 1970’leri gösterdiğinde artık arabalar daha hızlı, yere yakın ve ince bir görünüme sahiptir. Tutuş güçleri artmış, bu da viraj hızlarında artışa neden olmuştur. Ama güvenlik her zaman endişe kaynağıdır. İlk olarak 1953 yılında zorunlu hâle getirilen kasklar bugün 1,25 kilogram ağırlığında polieliten, karbon ve fiber gibi maddelerden, birçok farklı katmanla güçlendirilmiş darbe ve yangına dayanıklı olarak üretiliyor. Pilotların giydiği özel tulumlar da aynı şekilde. 1976 yılında Niki Lauda’nın yaşadığı ufak çaplı felaketin ardından tulum tasarımlarına olan dikkat daha da artar. Önceleri NASA astronotlarınınkine benzer malzemelerle yapılan tulumların ardından bugün Nomex denen 300-400 derecelere kadar dayanan tulumlar üretiliyor.


Oteller

Yarış tarihine dönersek, bugüne gelmeden hatırlamak gereken birkaç efsane var. McLaren, Williams, Renault (eski adıyla Benetton) ve Ferrari takımları, 1984'ten 2008'e kadar tüm Dünya Şampiyonalarını kazandı. Formula 1'in artan maliyetleri, büyük üreticiler ve daha küçük bağımsızlar arasındaki uçurumu genişletti. 1990 ile 2008 arasında 28 takım gelip gitti. 1999 ile 2004 yılları arasındaki en baskın iki isim elbette Michael Schumacher ve Ferrari idi. O zamana dek eşi benzeri görülmemiş beş sürücü şampiyonluğu ve arka arkaya takım şampiyonlukları kazanan Schumacher, F1 tarihine adını altın harflerle kazıdı. Fanatiklerinin koyduğu isimle “Şumi”, parlak olduğu kadar asi bir sürücüydü, üstelik F1 sporunun popülerliğini artırmada büyük etkisi vardı. 2006’da emekli olan Schumacher, ister istemez ondan sonra gelen her pilotun kendisiyle karşılaştırılmasına neden olacak bir miras bıraktı. Ardından gelen tek bir isim Lewis Hamilton, Schumacher’in emekliliğinden yalnızca bir yıl sonra dikkat çekmeye başlayacak ve 11 yıl boyunca onun tüm rekorlarını egale etmek için adeta yemin etmiş şekilde yarışacaktı. Mercedes AMG Petronas takımında yarışan Hamilton şu anda altı dünya şampiyonluğu ve onlarca rekorla tarihin en iyi F1 pilotları listesine adını çoktan yazdırdı.

80 bin parçayı finish’e götürmek

Gerçek Formula 1 tutkunları, yarışın sadece kişisel hırslardan ibaret olmadığını bilir. Başarı, pilot kadar arabanın teknik aksamlarından ve bir anlamda yürümesinden sorumlu, kulaklığın ardındaki onlarca -Mercedes gibi takımlarda yüzlerce- kişiye aittir. Bu yüzden her yarıştan sonra tüm ekip toplanarak neyin yanlış gidebileceğini ya da neyin daha iyi olabileceğini tartışır. Bu yüzden elbette yarışların en önemli takım oyuncuları mühendislerdir. Takımlar genelde AR&GE çalışmalarını ve bu uğurda yapılan harcamaları sır gibi saklar ama kulaktan kulağa dolaşan bilgiler bir aracın net maliyetinin aşağı yukarı yedi milyon dolar civarında olduğunu söylüyor. Toplamda neredeyse 80 bin parçadan oluşan bir araç için şaşırtıcı bir rakam değil.

Oteller

Bir aracın çalışması sadece pilotun işi değildir. Isınmadan çalışmayan F1 arabalarını çalıştırmak için takımdaki mühendislerin yardımı gerekir. Finish çizgisini görmek için bunların uyum içinde çalışması çok değerlidir. Dört saniyede 160 kilometre saat hıza çıkıp aynı hızda durabilen bir araç söz konusu olduğunda, tek bir vidanın bile yerinden oynaması bile ölümcül hatalara neden olabilir.

5G ile yarışan pilotlar

O muhteşem arabaların tuhaf görünüşlü direksiyonlarının ardında oturan pilotlar, sanılanın aksine yalnızca araba sürmüyorlar. Zira F1 pilotları dünyanın en çok antrenman yapan sporcuları arasında. Sürekli korumaları gereken kondisyonları, el göz koordinasyonları ve dayanıklılık onlar için çok önemli. Güçlü yere tutuşu olan arabalar ve hız yüzünden hemen her yarışta 5G kuvvete maruz kalan pilotların için güç ve dayanıklılık son derece önemli. Dikkatli gözler pilotların her yarış sonrası tartıldığını gözden kaçırmamıştır. Bunun sebebi sürekli aynı kilo ve kas seviyesinde kalması gereken pilotların her yarışta yaklaşık 4 kilogram kaybetmesi…


Oteller

Ve İstanbul…

Saat yönünün tersine koşulan beş pistten biri olan Intercity Park İstanbul, geniş ve uzun virajlarıyla kazandığı ünle beraber yedi yıl boyunca aktif olarak yarışlara ev sahipliği yaptı.

İstanbul’da düzenlenen ilk F1 Türkiye Grand Prix’sinde, o zamanların “Ice Man” lakaplı Fin pilotu Kimi Räikkönen finish çizgisine ulaşan ilk isimdi. Son iki yıldır Alfa Romeo ile yarışan ve artık daha çok “yaşlı kurt” olarak anılan Räikkönen, o dönem McLaren Mercedes takımının pilotuydu. İki yıl önce bıraktığı koltuktan fazla uzak kalamayan ve 2021 sezonuna Renault’dan bir koltuk edineceğini duyurarak hayranlarını sevindiren İspanyol pilot Fernando Alonso ise aynı yarışta yine Renault takımı ile ikinciliği almıştı. Yarışmanın gerçekleştiği gün 2 milyar 200 milyon izleyici ekran karşısındaydı, bilet satışlarındansa 15 milyon dolara yakın bir gelir elde edilmişti.

Oteller

Ferrari pilotu Felipe Massa, art arda üç sene Intercity İstanbul Park'taki yarışlarda zafere ulaştı. Kariyerinin ilk zaferini Türkiye Grand Prix'sinde yaşayan Brezilyalı Massa, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında İstanbul’daki yarışın kazananı olmuştu. 2009 ve 2010'daki yarışlarda İngiliz Brawn takımında Jenson Button 2009'da, McLaren-Mercedes adına Lewis Hamilton ise 2010'da yarışı birinci sırada bitirdi. Intercity İstanbul Park’ta 2011'de düzenlenen son yarışı, Alman Sebastian Vettel kazandı. O dönem Red Bull-Renault adına yarışan ve 2011 yılını şampiyonlukla bitiren Vettel’in büyük üstünlük kurduğu Formula 1 sezonunda galip geldiği etaplar arasında İstanbul da yer almış oldu. Yarış, F1 tarihindeki kuru bir yarışta kaydedilen en yüksek pit-stop ve sollama manevralarına sahipti.

Ve gözler İstanbul’da

İstanbul Park pistinin uzunluğu 5 bin 338 metre. Pistte 6 sağa, 8’i de sola olmak üzere toplam 14 viraj yer alıyor. Saat yönünün tersine koşulacak biçimde tasarlanan pist, 124 bin lastik bariyerle çevreleniyor. Intercity Park İstanbul, otoriteler ve pilotlarca ''zorlu ve heyecan verici'' olarak değerlendiriliyor. Ancak F1 severleri üzecek bir haber kısa bir süre önce yayınlandı: 15 Kasım Pazar günü başlayacak yarışların pandemi tedbirleri kapsamında izleyicisiz olarak gerçekleştirilecek.


Oteller

Gelmiş geçmiş en iyi F1 pilotlarından bir olarak anılan Lewis Hamilton’ın İstanbul Intercity Park’ın meşhur sekizinci virajını nasıl alacağı merakla bekleniyor. Bu sezon podyum için kıyasıya yarışan üçlü, Hamilton, Valtteri Bottas ve geçen sezondan beri ivmesini hiç düşürmeden yarışan Max Verstappen’in 58 tur boyunca ne yapacağını merakla bekliyoruz!

İstanbul Yarışları Şampiyonları

2011 - Sebastian Vettel, Red Bull Racing

2010 - Lewis Hamilton, McLaren

2009 - Jenson Button, Brawn GP

2008 - Felipe Massa, Scuderia Ferrari

2007 - Felipe Massa, Scuderia Ferrari

2006 - Felipe Massa, Scuderia Ferrari

2005 - Kimi Räikkönen, McLaren