A
vrupa’da pasaj modelinin başlangıcı 1786’ye tarihleniyor.
Zamanında şehrin işlek caddelerini birbirine bağlayarak
kestirme yollar yaratan bu pasajlar, belli restorasyon
süreçlerinden geçip tarihe meydan okuyarak farklı dönemlerde
farklı olanaklarla açmış kapılarını. Pek çoğu bugün de ziyaretçilerini aynı
görkemle ağırlıyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Galerie Vivienne, Paris
Paris, kapalı pasajları ile meşhur bir şehir. 1850’lerde Paris’te yaklaşık
150 pasaj olduğu ancak bu pasajların sayısının Haussmann’ın Paris’i
yenilemesinin bir sonucu olarak büyük ölçüde azaldığı söyleniyor. Bugün
Paris’teki pasajlarının çoğu Seine Nehri’nin sağ kıyısında bulunuyor. En
ünlüleri arasında ise Galerie Vivienne yer alıyor. 1823 yılına tarihlenen
lüks galeri, 7 Temmuz 1974 itibariyle tarihi eser olarak tescillenmiş
durumda. Butikler, çay salonları, gurme restoranlar, şarap mahzenleri,
eski kitapçılar ve çok daha fazlasını bulacağınız galeriye rue des Petits - Champs, rue de la Banque ve rue Vivienne’den giriş var. Yalnızca cam
tavanı ve mozaikleriyle göz dolduran bu muhteşem ortamı deneyimlemek
için bile uğramaya değer.
Galleria Alberto Sordi, Roma
Galleria Alberto Sordi (eski adıyla Galleria Colonna) Piazza Colonna’da,
yani Roma’nın kalbinde tarihle iç içe bir alışveriş deneyimi vadediyor.
Mimar Dario Carbone tarafından Art Nouveau tarzında tasarlanarak 20
Ekim 1922’de sinema ve tiyatro olarak açılan pasaj, zamanın Bakanlar
Kurulu’nun ofislerinden biri olarak da kullanılmış. Üç yıllık bir
restorasyon sürecinden sonra, 7 Aralık 2003’te yeniden açılan pasaj, aynı
yıl hayatını kaybeden Romalı aktör Alberto Sordi’nin adını almış. Galleria
Alberto Sordi bugün hem merkezi konumu hem de prestijli mimari
tasarımı ile şehrin en ünlü ve etkileyici yerlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Avrupa’nın en iyi alışveriş pasajları listesine girmeyi hak eden özellikleri
sayesinde tarihi dokunun modern dokunuşlarla bir araya geldiği pasajda
alışverişin ardından enfes bir İtalyan espressosu içmeyi ihmal etmeyin.
Leadenhall Market, Londra
Londra’nın en güzel kapalı pasajı olan Leadenhall Market, zarif bir
Viktoryen dönemi çatısı altında yer alıyor. Çiçek, peynir, et ve diğer taze
yiyeceklerin satıldığı tezgâhların yanı sıra, pasajda mağazalar, barlar ve
restoranlar da bulunuyor. Kaliteli yemeklerden aile dostu restoranlara
ve ödüllü geleneksel barlara kadar Leadenhall kesinlikle Londra’nın
gizli mücevherlerinden biri. Ayrıca karakteristik atmosferi ona birçok
filmde ya da dizide rastlamamıza da neden oluyor. Harry Potter’ın
meşhur Diagon Yolu’nda görebileceğimiz gibi… Bu elbette tesadüf değil,
nedeni yılların yaşanmışlığını taşıyan bir mekân olması. Zira tarihi 14.
yüzyıla kadar uzanan Leadenhall Market, Roma Londra’sının kalbinde
yer alıyor. Tarihinin başlangıcında kümes ve av hayvanları pazarı olan
pasaj şimdilerde ödüllü pub’ları, şarap barları ve çok sayıda butikleriyle
Londra’nın gözbebeği haline gelmiş durumda. Ama kemerlerin ve
parke taşlarının altında hâlâ Roma pazar yerinden parçalar taşıyor.
Kazı esnasında bulunan parçalar şu an British Museum’da sergileniyor.
Son olarak bir rivayete göre Charles Dickens’ın kitabı Noel Şarkısı’nda
Scrooge’un istediği ödül hindinin geldiği yer Leadenhall Market’ten
başkası değil!
Mädler Passage, Lepizig
Almanya’nın güzel kenti Leipzig’in en meşhur pasajlarından biri olan
Mädler Passage’da Goethe’nin de zaman geçirdiği biliniyor. Geleneksel
Auerbach mahzenine sahip140 metre uzunluğundaki bu zarif pasaj
başlangıçta porselen, seramik ve toprak eşya satıcılarının mekânıyken,
bugün gerçek bir turist mıknatısı haline gelmiş durumda. Beş katlı
Mädler Passage, mimar Theodor Kösser’in planlarına göre 1912-1914
yılları arasında inşa edilmiş, yapımına ise deri üreticisi Anton Mädler
başlamış. Pasajın en ses getiren özelliklerinden biri Almanya’nın ikinci en
eski restoranı olma özelliğini taşıyan, Goethe’nin Faust’u kaleme aldığı
Auerbachs Keller’a ev sahipliği yapması. Restoranın duvarlarında eserden
sahneler yer alırken menüde de benzer tarihi izleri bulmak mümkün.
Ferstel Passage, Viyana
Pasaj, Avusturyalı mimar Heinrich von Ferstel tarafından 1856-1860’de
yaptırılan Ferstel Sarayı’nın içinde yer alıyor. Aslında bu saray AvusturyaMacaristan Ulusal Bankası için inşa edilmiş. Ayrıca Viyana Menkul
Kıymetler Borsası, 1877’de kendi yerine taşınana kadar bu binada kalmış.
Freyung’dan Herrengasse’ye kadar uzanarak sarayın bir parçasını
oluşturan Ferstel Passage, Rönesans tarzı çift sıra lüks mağaza, butik ve
kafeleri ile göz dolduruyor. Pasajın mermer kaplı duvarları ve tonozlu
tavanları size kendinizi kesinlikle bir saray mensubu gibi hissettiriyor.