I
nstagram doğası gereği, moda markaları için satışa dönüşen etkili
bir mecra haline gelmiş durumda. Genellikle bir gruba ait olma
duygusu veya ünlülerin seçimlerinin peşinden gitme hali satın alma
işlemlerini hızlandırıyor. Bu, Y kuşağına ulaşmak demek. 2017’de
Instagram kullanıcılarının yüzde 90’ı 35 yaşın altındaydı. Sosyal ağların
sıkı takipçisi olan bu kuşağın markalarla farklı bir ilişkisi var, sahip
olmaktan çok kullanıma önem veriyorlar. Y kuşağının bir diğer özelliği de
her şeyi anında elde etmek istemeleri... Başka bir deyişle bu nesil bir ürün
veya hizmet almak istediğinde, satın almayı hemen gerçekleştirebilmesi
gerekiyor. Instagram’a bir süre önce eklenen “mağaza” botunu bunu
mümkün kıldı. Markaların etkinliklerini yayınlamaları veya sahne
arkasında neler olup bittiğini göstermelerini sağlamak için zaman içinde
başka özellikler de geliştirildi. Özellikle Instagram Live’daki ilham verici
“hikâyeler” dört gözle beklenir oldu.
Lüks markalar Instagram’da çok aktif!
Chanel gibi lüks markalar için bu kitleyi Instagram aracılığıyla hedeflemek
pazarlama açısından son derece önemli. Chanel’in Instagram stratejisi
hakkında yayınlanan makaleler markanın Y kuşağı ile iletişim kurma
alanında lider hale geldiğini belirtiyor ve anahtar kelimenin “samimiyet”
olduğunu ortaya koyuyor. Chanel dünyası; iki marka elçisi arasındaki
gündelik konuşmalar, bir lansman partisinin fotoğrafları veya defilelerin
sahne arkası görüntüleri aracılığıyla takipçilere açılıyor. Ürün görselleri
veya resmi kampanya bilgileri de aynı şekilde bu mecradan takipçilerin
bilgisine sunuluyor. Yani gerekli tüm unsurlar markanın felsefesini hedef
kitleye doğrudan iletmek için bir araya getiriliyor. Chanel’in Paris’te özel
bir Instagram ekibi var. Etkinliklerin pazarlama yönetimi 2016 gibi erken
bir tarihte gündeme geldi ve bu da Chanel’in 2017’de (+9,6 milyon) en çok
takipçi kazanan lüks marka olmasını sağladı.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Lüks markaların Instagram stratejilerine göz attığımızda, Chanel ve Hermès’in daha az ürün odaklı olduğunu görüyoruz. Bunun yerine, takipçilerine sezon içinde kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmaya (Chanel) veya marka imajını ve mirasını sergilemeye (Hermès) odaklanıyorlar. Ancak bu, her marka için geçerli değil. Örneğin Prada’nın Instagram stratejisi, Gucci ve Dior gibi diğer markaların stratejisiyle benzerlik taşıyor: Koleksiyondan marka hikayeleri, ürünlerin sergilenmesi ve ünlülerle etkileşim kurarak tanıtım yapma...
Bununla birlikte, daha az bilinen diğer markalar da Instagram’da büyük başarılar elde edebiliyor. Maje de bunlardan biri. Markanın ortalama etkileşim oranı %0,61. Kampanya resimleri bu platformda son derece etkili sonuç veriyor ve tüketicileri yeni ürünler hakkında heyecanlandırıyor. Öyle ki markanın adı bile takipçileri alışveriş yapmaya teşvik ediyor. Bu da Instagram’ı yalnızca bilinen markalar için daha fazla satış alanı değil, yeni markaların da hızlıca yükselebileceği bir platform haline getiriyor. Her pazarlama stratejisinde olduğu gibi burada da en önemli şey kitleyi doğru analiz edip, hedefe doğru araçlarla ilerleyebilmek. Ama bazen öylesine paylaşılmış bir görselin bile milyonlarca etkileşim alabildiği düşünülürse Instagram dünyasının hâlâ sürprizlerle dolu bir pazar olduğu söylenebilir.