Temmuz 2021

MANU Atelier’in ilham veren hikâyesi

manu

DERİ KOKUSUNA ÂŞIK BÜYÜMEK...

B

eyoğlu’nda öğrendiği deri zanaatkârlığı üzerine kendi tasarımlarını eklemeye başlayan Adnan Manastır, 1976 yılında ilk mağazası Yeşim Çanta’yı açar ve MANU Atelier’in hikâyesi de tam bu noktada başlar. MANU Atelier’in kuruluş yılı 2014 olabilir ancak Beste ve Merve Manastır’ın markası, babalarının yıllardır işlediği deriler üzerine kurulu. Onların çocukluğu atölyede körelmiş derileri birleştirerek minyatür çantalar yaparak geçer. Yani geçmişlerini bugüne bağlayan şey, deri kokusuna duydukları aşktır.


manu

Bugün Adnan Manastır’ın kızları, MANU Atelier markasının logosunda Yeşim Çanta’nın modernleştirilmiş halini kullanıyor. Yıllar önce Adnan Manastır’ın kendi markası için elleriyle çizdiği o amblemi… Ve bugün MANU Atelier, dünyada otuz ülkeye satışı yapan Galeries Lafayette, Selfridges, Harrods ve Net-a-Porter gibi prestijli noktalarda bulunabilen bir marka haline geldi. Bu kadar sevilmesinin en büyük nedenlerinden biri kusursuz, el yapımı gerçek deri el çantaları. Kızlarını bu macerada hiç yalnız bırakmayan Adnan Manastır bugün hâlâ her bir deri çanta için ihtiyaç duyulan deriyi kendi elleriyle kesiyor. Ve ardından süreç başlıyor.


Çoğu deri ve süet parçalarından oluşan çantaların her parçası elde özenle dikiliyor. MANU Atelier, markanın olmazsa olmazlarından bitkisel işlemeli natürel deriyi bizzat kendi üretiyor. Yalnızca çanta değil, ayakkabıları da bir o kadar gözde. Durum böyle olunca showroom’un her yerinden tasarım kokusu alınması elbette tesadüf değil. MANU Atelier İstanbul butiği, İstanbul merkezli ve yine iki kadın tarafından kurulmuş Barlas&Parlak Mimarlık tarafından yapılmış. Geometrinin tasarımla bütünleştirildiği ve sürdürülebilir öğelerin mimari bir dile dönüştüğü tasarım, doğal ve işlenmemiş dokuların ön plana çıkmasını sağlıyor. Armatürlerden mobilyalara kadar butikteki her detay MANU Atelier’in sürdürülebilir tasarıma olan bağlılığını simgeliyor. Aslında bu duruşları mağaza dekorundan başlıyormuş gibi görünse de onlar, ilk günden beri İtalya ve Türkiye’deki fabrikalarında minimum atık politikası odaklı üretim yapıyorlar.



manu

Elbette bu kadarla kalmıyor, son koleksiyonlarını sergiledikleri Harley Weir-lensed A/W 2021 kampanyasında geri dönüştürülmüş kumaşlardan hazırlanmış giysiler kullandılar. Manastır kardeşler bu kampanyayla birlikte takipçilerine markalarının sosyal kanalları üzerinden özgürlük, ataerkillik ve reform arayışları hakkında sorular sormaya teşvik ediyor. Onlar, sosyal konuların sanat ve yaratıcılık kanalıyla sorgulanacağına inanıyor ve bunu ifade etmek için de ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.

Örneğin her ne kadar kadın ürünleri yapıyor olsalar da, #ManusPeople adını verdikleri kitleleriyle iletişimde cinsiyet duvarlarını yıkmayı amaçlıyorlar. İlham perisi topluluğu olarak gördükleri #ManusPeople, ürünlerin kendine özgü tanımlarını ifade ediyor. Mesafelerin ve katı sınırların ortadan kalktığı bir dünyayı tanımlıyor. Onlar için ilham, kendileri ve #ManusPeople arasında gelişen sonsuz ve sınırsız bir döngü. Belki de yükselişlerinin durmadan devam etmesinin sebebi, müşterilerini süreçlere bu kadar dahil ederek onlara önem verdiklerini her aşamada hissettirmeleri…


manu

Onlar mükemmel bir kadın ütopyası için değil, kendini seven ve tanıyan insanlar için tasarlamak istiyor. MANU Atelier, geçmişe saygı duysa da geleceğin bir parçası olduğunu unutmayan öngörülü bir marka.