KOPENHAG

H

iç kuşkusuz Kopenhag’ın bir gastronomi yıldızı olmasının en büyük sebebi Noma isimli restoran. Bir gıda başkenti olarak ilan edilen Kopenhag, Noma ile yıllardır dikkatleri üzerine topluyor ve dünya yeniden canlanan İskandinav yemek kültürünün füzyon mutfağına nasıl uyarlandığına da şahit oluyordu.

Geçtiğimiz ekim ayında The World’s 50 Best Restaurants organizasyonunun yargıçları Danimarka başkentini dünya çapında bir kaliteli yemek merkezi olarak taçlandırdı. Belçika’nın Antwerp kentinde düzenlenen Oskar benzeri ödül törenine ev sahipliği yapan İngiliz pasta şefi Ravneet Gill, “Yeni bir restoran başkentimiz var,” dedi.

Her ne kadar ilk dikkatleri o çekse de şimdilerde yerini paylaştığı yeni bir restoran var: Geranium. Ona listenin yeni çocuğu diyorlar. Geranium’un vizyon sahibi şefi ve ortağı Rasmus Kofoed, Euronews’e yaptığı açıklamada, “Bu büyük bir gastronomik kucaklaşma ve bu inanılmaz,” dedi.

Titiz şef Kofoed’in “bir tabakta sanat” olarak tanımlanan hassas yemeklerinin ilhamının, yaprakları her mevsim renk değiştiren Kopenhag parkının panoramik manzarası ve dahası okyanus olduğu söyleniyor.

Ama her iki restoran için önemli olan bir şey var ki o da mevsimsellik ve kiler kullanımı. Bu menülerde Kudüs enginar yaprakları ve yaban turpları, fiyort karidesleri ve çeşit çeşit deniz ürününe doyabilirsiniz. Danimarka’nın Fransa, İtalya ya da İspanya gibi ülkelerin aksine tarihi bir mutfak geçmişi yok. Ancak uzmanlara göre bu, özgürleşmeyi ve hatta yaratıcılığı getiriyor. Bu özgürlük ve yaratıcılık, o zamandan beri, gelenek ve göreneklerin baskılarından uzak, genç nesil şeflere yayıldı. On yıldır “en iyi” unvanını Noma elinde tutmuş olabilir ancak Geranium ile gördüğümüz şey bir neslin bu kaliteyi devam ettirmeye kararlı olduğu.