B
irleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (UN
Climate Change Conference, COP) 1995’ten beri her yıl
düzenleniyor. İklim krizinin küresel düzeyde tartışıldığı bu
iki haftalık zirve, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesi’ni (United Nations Framework Convention on Climate Change,
UNFCCC) 30 yıl önce imzalayan ülkeleri bir araya getiriyor. 27. Taraflar
Konferansı (COP27) ise bu yıl 7-18 Kasım tarihleri arasında Mısır’da
gerçekleşiyor.
Bilindiği üzere, geçen yıl Glasgow’da düzenlenen COP26 tartışmalara
sahne olmuştu. Taraflar 13 Kasım 2021’de, yani bir gün gecikmeyle
Glasgow İklim Anlaşması’nı kabul etmişti. Anlaşma ile taraflar sera gazı
emisyonlarını azaltmak ve 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmak için bir
dizi adım atmaya çağırılmıştı. COP26’nın en önemli özelliği ise fosil yakıt
kullanımının azaltılmasının ilk kez bir iklim zirvesinin sonuç bildirgesine
girmesi olmuştu. Diğer taraftan taslak metinde yer alan “kömürden
çıkış” ifadesi itirazlar sonucunda sonuç bildirgesi metninde “kömür
kullanımının azaltılması” şeklinde değiştirilmişti, ki zirvenin en çok tepki
gören kısmı da bu olmuştu.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Tartışmalı geçen COP26’nın ardından, bu yıl gözler Mısır’daki COP27’ye
çevrilmiş durumda. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’ın COP27 öncesi
düzenlenen toplantıda söylediği gibi,
bu zirve dünyanın geleceği açısından son derece kritik. “Önümüzdeki iş
çok büyük. Dünyanın dört bir yanında şahit olduğumuz iklim etkileri kadar
büyük. COP27 kritik önemde, ama daha gidecek çok yolumuz var. Açık
olalım: G20 hükümetlerinin taahhütleri çok yetersiz ve çok geç kalınmış.
En zengin gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin eylemleri birbirini
tutmuyor. Mevcut taahhütler ve politikalar, 1,5 derece hedefine ulaşmak
şöyle dursun, küresel sıcaklık artışını 2 derece ile sınırlama şansımızı da
engelliyor.”
“Dünya daha fazla bekleyemez”
Guterres’ın konuşmasında kullandığı bu cümle durumun aciliyetini ve
vahametini gözler önüne serer nitelikte. COP27, iklim kriziyle yüzleşmeye
yönelik küresel çabaları hızlandırmak için hükümetleri bir araya getiriyor.
Diğer taraftan bilim, iklim değişikliğinin bizden çok daha hızlı hareket
ettiğini, ekosistemleri ve toplulukların sınırlarını zorladığını gösteriyor.
İnsanların ve doğanın ısınan bir dünyaya uyum sağlamasına yardımcı
olmak ve iklim çözümlerini uygulamak için çabalarımızı acilen artırmamız
gerekiyor. COP27’de atılacak adımlar bu yüzden çok önemli. COP27’nin
Afrika’yı iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dayanıklı hale getirmek
için nasıl bir yol haritası oluşturacağı önemli bir gündem maddesi.
COP27’nin ana odak noktalarından bir diğeri ise iklim değişikliğinden
büyük ölçüde sorumlu olan gelişmiş ülkelerin, yoksul ve savunmasız
ülkelerin uğradığı zararın bir kısmını tazmin etmesi gerektiğini ifade
eden “kayıp ve hasar” konusu… Bu konu COP26’da ertelenmişti ancak
iklim kampanyacıları kayıp ve hasar finansmanı taleplerinin COP27’de
karşılanmasını sağlamaya kararlılar.
Kaynaklar
www.euronews.com
wwf.panda.org
www.yesilgazete.org