J
apon çiçek sanatçısı Azuma Makoto doğumdan düğüne tüm özel
günlerde duygularımızı çiçeklere emanet ettiğimizi düşünüyor.
Makoto’nun bu içten yaklaşımı, onu çiçeklerle çalışan en yaratıcı
isimlerden biri haline getiriyor. Makoto’nun Tokyo’daki mağazası
Jardins des Fleurs, beyaz önlüklü çalışanların mağazanın
ortasındaki buzdolabından aldıkları canlı çiçekleri kesip çelik
masalara yerleştirdikleri özel bir mekân olarak öne çıkıyor. Makoto,
kompozisyonlarını da Tokyo’daki stüdyosunda yaratıyor. Sanatını bu doğa
harikalarının uçup giden güzelliğini yakalamaya çalışarak, şiirsel çiçek
heykelleriyle ifade ediyor.
Dior’un Azuma Makoto’yla imza attığı sanatsal iş birliği de koku sanatını
onurlandırırken, merkezinde çiçeklerin yer aldığı ortak bir tutkuyu işaret
ediyor. Makoto bu iş birliği için Dior’un La Collection Privée parfüm
serisindeki her bir klasik kokudan ilham alan ve uzun süredir birlikte
çalıştığı Shunsuke Shiinoki tarafından fotoğraflanan sekiz botanik heykel
yarattı. Makoto’ya göre La Collection Privée Christian Dior’daki kokular,
kesişen çiçek kokularının güzelliği ve zenginliğiyle dolu... Makoto bu
zenginliği birçok katmanda görselleştirmek istediğini söylüyor ve bunu
gerçekten başarıyor. Geriye ise bu göz alıcı çiçekten heykellere bakarken
görselleşen parfüm kokusunu hissetmek kalıyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Makoto, esin kaynağı baharda çiçek açan kiraz ağaçları olan Sakura
isimli koku için kiraz çiçekleri ve diğer pembe çiçeklerden oluşan
bir kompozisyon tercih etmiş; “keskin ama abartısız güzellik hissini
simgeleyen çok hafif pembe bir evren” yaratmayı seçmiş. Diğer
kompozisyonlar da aynı şekilde renklerin ve çiçek türlerinin harika bir
karışımını ortaya koyuyor. Dumanlı, odunsu bir koku olan Oud Rosewood
heykeli de bizim en çok sevdiklerimiz arasında...