D
enizlerin gizemli derinliklerinde unutulmaz bir hikâyenin
izini sürmek istediğimizde karşımıza ilk önce o çıkıyor. Dünya
tarihine damgasını vuran o efsanevi yolculuğun başrolünde,
buzdağları arasında kaybolan dev bir gemi var: Titanik. Masalsı
bir başlangıçla 10 Nisan 1912’de Southampton’dan New York’a gitmek üzere
yola çıkan lüks gemi, 15 Nisan’da Kuzey Atlantik’te bir buzdağına çarparak
battı. Gemide toplamda 2.224 kişi bulunuyordu, faciada 1.514 kişi hayatını
kaybetti. Titanik faciası birçok film, kitap ve belgesele konu oldu. Aradan
111 yıl geçti ancak dünya ona olan ilgisini hiç yitirmedi.
Titanik’in enkazı ilk kez 1985 yılında keşfedildi. Gemideki her paslı demir,
her çatlamış duvar geçmişin derinliklerinden yükselen bir hikâyenin
habercisi gibiydi. O zamandan bu yana aralarında bir yolcuya ait timsah
derisi çanta, mücevherler, parfüm şişeleri, melon şapka, notalar ve bir
logometrenin de bulunduğu pek çok büyüleyici eşya enkazdan başarıyla
kurtarıldı. Geçtiğimiz günlerde ise Titanik enkazından kurtarılan bir
menü yüksek meblağlı bir haberle gündeme oturdu.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Gemide seyahat eden birinci sınıf yolcular için hazırlanan akşam yemeği
menüsü Titanik eser ve hatıralarının satışı için özel bir departmana sahip
olan Henry Aldridge & Son müzayede evindeki açık artırmada 83.000
sterline satıldı. Menü “tüm zamanların en ünlü okyanus gemisinden
hayatta kalan olağanüstü bir parça” olarak değerlendiriliyor çünkü
enkazdan kurtarılan diğer menülerin çoğu 14 Nisan 1912 tarihini taşıyor.
Bu nadide parça ise 11 Nisan 1912 gecesine yani gemi yola çıktıktan sadece
bir gün sonrasına ait tek menü.
Menüde, kırmızı renkte kabartmalı bir White Star Line amblemi olduğu
görülüyor. Menülerin orijinalinde geminin adının yanında Ocean
Steamship Navigation Company’nin yaldızlı baş harfleri olduğu biliniyor.
Müzayede evinin yaptığı açıklamaya göre 11 Nisan tarihli menüde bu
harfler Kuzey Atlantik’in buzlu sularına maruz kaldığı için kısmen silinmiş
durumda, su hasarının izleri menünün arka yüzünde de açıkça görülüyor.
Daha önce hiç görülmemiş menüde John Jacob Astor, Benjamin
Guggenheim, Sir Cosmo Duff-Gordon ve “Batırılamayan” Molly Brown gibi
milyonerlerin hollandez soslu somon, istiridye, squab à la godard, nane
soslu kuzu, Victoria usulü dana tournedo ve kayısı bourdaloue gibi
lezzetlerle şımartıldığı görülüyor.
Bu arada açık artırmada filikalardan birinden çıkarılan birinci sınıf tartan
bir battaniye ile ikinci sınıf yolculardan biri olan Sinai Kantor’a ait bir cep
saatinin yer aldığını da söylemeden geçmeyelim. Battaniye 96.000, saat ise
97.000 sterline alıcı buldu!