B
u yıl kültür sanat turizmi açısından uzun zamandır beklediğimiz
haberlerin havada uçuştuğu bir yıl oldu. Yılın en çok
beklenenlerinden biriyse müze açılışlarıydı. Bazıları beklenen
tarihlerini erteledi bazılarıysa yıl sonuna kadar açılacağı
garantisini veriyor. Bu demektir ki 2024 gerçek anlamıyla müzelerin yılı
olacak! Hazırsanız 2023’ün heyecan verici müzelerine ve haberlerine
yakından bakalım.
Uluslararası Afro-Amerikan Müzesi – Güney Carolina
Son yılların en merakla beklenen yeni müzelerinden biri sonunda Haziran
ayında kapılarını halka açtı. Güney Carolina’da bulunan Charlston uzun
yıllar boyunca Amerika Birleşik Devletleri’ndeki trans-atlantik köle
ticaretinin kalbinde yer almasının yanı sıra söylenene göre 18. yüzyılda
da Kuzey Amerika’ya gelen Afrikalı Amerikalıların geçiş noktasıydı. Yani
yalnızca konumunun tarihi bile anlatmaya değer bu müzenin inşaatına
Ocak 2020’de başlanmıştı. Haberi geldiği günden beri Afro-Amerikan
tarihinin “anlatılmamış hikâyeleri”ne odaklanacağı gün iple çekiliyordu.
Ve nihayet Haziran ayında müze kapılarını açtı. Küratörlerin klasik hikâye
anlatma tekniklerinin yanı sıra son teknolojinin tüm avantajlarından
ve dijital ekranlarla zenginleştirilmiş yeni nesil anlatımlarından epeyce
yararlandığını söyleyebiliriz. Tüm bunları yaparken müze, Afro-Amerikan
yolculuğunun tarihini, kültürünü ve Charleston’un ulus ve dünya
üzerindeki etkisini de ortaya koyuyor.
Büyük Mısır Müzesi - Kahire
Yıl sonuna kadar kapılarını açması beklenen müzelerden biri de Kahire’de
bulunan Büyük Mısır Müzesi. Aslında en az yirmi yıldır planlanan müzenin
açılışı siyasi sorunlar ve mimari zorluklar yüzünden sürekli ertelenmiş.
Bununla birlikte müzede yer alacak eserlerin çokluğu göz önüne
alındığında nihayet kapılar açıldığında muhtemelen burası dünyanın en
büyük arkeoloji müzesi kompleksi olarak sayılacak. Mısır’ın başkentinin
eteklerindeki dünyaca ünlü Giza piramit kompleksinden yaklaşık bir mil
uzaklıkta yer alan müze, yaklaşık 480.000 metrekarelik devasa bir alanı
kaplıyor, dolayısıyla yıllar geçtikçe ve gerektikçe büyüme potansiyeline
sahip. Mısırbilimciler ve arkeologlar tarafından şimdiye kadar toplanmış
en harika eserlerden bazılarına ev sahipliği yapacak olan müzede, Kral
Tutankamon dönemine kadar uzanan pek çok eserin yanı sıra daha
önceki firavunlara ait pek çok hazine de yer alacak. Tarih öncesi çağlara
kadar uzanan yaklaşık 100.000 eser, birçoğu ilk kez olmak üzere halka
sergilenecek. Daha önce Luksor, İskenderiye, Sohag ve Beni Suef’te
depolanmış olan eserler şimdi yeni kalıcı evlerinde bir arada sergilenecek.
Modern Sanat Müzesi - Varşova
Modern Sanat Müzesi, Polonya’da halihazırda köklü bir kamu kurumu.
Polonya’nın başkentindeki yetkililer, müzenin eski binasının -modern
sanat eserleri için özel olarak inşa edilmiş yani aslında galeri olarak
tasarlanmamış bir Sovyet binası- güncellenmesi gerektiğine karar verdi.
Varşova’nın yerel yönetimi 2006 yılında Vistula Nehri’ne bakan yeni bir
tasarım için bir mimari yarışma düzenleyeceğini duyurdu. Yüzden fazla
başvuru kabul edildi ve kazanan tasarım ertesi yıl Christian Kerez adlı
İsviçreli bir mimar tarafından açıklandı.
O tarihten bu yana New Yorklu bir tasarım stüdyosundan sanat müzesinin
dört katlı bir uzantısını tasarlaması istendi. Ancak yeni tasarlanan
galeri sadece modern sanatın sergileneceği bir yer olarak faaliyet
göstermeyecek. Bu stüdyo Thomas Phifer and Partners, şehir için bir
kültür merkezi görevi görecek, konferansların ve atölye çalışmalarının
düzenlenebileceği ve aynı zamanda daha fazla galeri alanı sunacak çok
işlevli bir alan tasarladı. Yeni bölüm açıldığında bir oditoryum ve sinemaya
da sahip olacak. Duyumlara göre bu ek merkezin açılışı 2024’ü bulacak.
Robot ve Yapay Zekâ Müzesi - Seul
Açık bir yarışma sürecinin ardından bir mimarlık firması tarafından
tasarlanan bir diğer yeni müze de Güney Kore’nin başkentindeki çok
konuşulan Robot & AI Müzesi. Bir Türk firması olan Melike Altınışık
Architects tasarımı Seul Büyükşehir Yönetimi tarafından seçildi. Bu
Güney Kore ekonomisinin büyük yatırım yaptığı iki alan olan makine
öğrenimi ve robotik teknolojilerde kamu eğitimini destekleyecek oldukça
büyük bir proje. Müze sadece halkın teknoloji konusundaki bilgi ve ilgisine
katkıda bulunmakla kalmayacak, aynı zamanda kurumun yeni nesil
programcıların ve teknoloji meraklılarının en son gelişmelerden bazılarına
erişmesine de yardımcı olacak.
Seul’ün Chang-Dong mahallesinde yer alan bu müze, ülkenin yapay zekâ
ve robot bilimine adanmış ilk müze olma özelliğini taşıyor. Dört kat
boyunca sergilenecek dronlar ve kendi kendine öğrenen sistemlerin diğer
örnekleri ile robot ve bilgisayarla ilgili her şeye yer verilecek. Temmuz
ayında açılması planlanan yenilikçi müze yaklaşık 7.400 metrekarelik bir
alanı kaplıyor ve belirgin bir şekilde yuvarlak bir tasarıma sahip. MMA’nın
fikri, ziyaretçiler gelir gelmez kendilerini fütüristik hissedecekleri bir
alan yaratmaktı. İlginç bir şekilde müzenin inşasında robotlar kullanıldı,
böylece müze henüz resmi olarak kapılarını açmadan bile teknolojinin
neler başarabileceğini gözler önüne seriyor. Müzenin yıl bitmeden
açılması bekleniyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Sanat ve Fotoğraf Müzesi - Bengaluru
Sanatseverlere kapılarını Şubat ayında açan Bengaluru Sanat ve Fotoğraf
Müzesi, Hindistan’ın Karnataka Eyaleti’ndeki en önemli müzelerden biri
olmaya aday görünüyor. Güneydeki Bengaluru kenti, Hint alt kıtasından
son bin yıla ait her türlü görsel medyayı kapsayacak yeni bir görsel sanat
müzesi için ideal yer olarak seçildi.
Müze halihazırda Hintli sanatçıların eserlerinden oluşan önemli bir
koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Toplamda yaklaşık 60.000 sanat eseri
koleksiyona eklenmiş durumda. Bu sanatın yeni evinin, izleyicilerin Hint
görsel kültürünün “kapsamlı bir yolculuğu” ile ilgilenebileceği anlamına
geleceği umuluyor. Müzenin koleksiyonunda bulunan çok sayıda resim
ve baskıya ek olarak, doğası gereği tamamen dijital olan bir dizi 21. yüzyıl
sanat eseri de yer alıyor.
La Maison Gainsbourg - Paris
Fransız müzik efsanesi Serge Gainsbourg’un Paris’teki ikonik evi nihayet
Eylül ayı sonunda halka açılıyor. La Maison Gainsbourg, merhum şarkıcıya
ithafen bir müze-kitapçı-kafe-piyano barı olacak. Gainsbourg’un
hayatının son 20 yılını geçirdiği sigara izmaritlerinden, yarım kalmış
kırmızı şarap şişelerine kadar onun dokunduğu her şeyin olduğu gibi
korunduğunu görmek için La Maison Gainsbourg sizi bekliyor.
Richard Gilder Bilim, Eğitim ve İnovasyon Merkezi – New York
Richard Gilder Bilim, Eğitim ve İnovasyon Merkezi, Mayıs ayında New
York’taki ünlü Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nin resmi bir parçası olarak
kapılarını açtı. Kentin Central Park’ının Yukarı Batı yakasında yer alan
bölge, halihazırda Kuzey Amerika’nın en çok ziyaret edilen müzelerinden
biri. Bu yıl itibarıyla, yeni eğitim merkezinin açılmasıyla müzenin sunduğu
olanaklar büyük ölçüde arttı. Studio Gang tarafından tasarlanan merkez,
müzenin geri kalanından çok farklı bir görünüme ve hisse sahip. Ayrıca bol
miktarda doğal ışık alan amorf şekillerle dolu. Buradaki fikir, ziyaretçilere
müzenin yeni kanadına girdiklerinde sürükleyici bir deneyim yaşatmak.