F
utbolcular yalnızca profesyonel hayatlarında değil özel
yaşamlarında da oldukça göz önünde yaşıyorlar. Yaptıkları işin
kişisel dünyalarının tamamını kapladığı, giyimlerinden saç
şekillerine, ilişkilerine ve evliliklerine kadar özel olması gereken
her şeyin kapalı kapılar arkasında kalamadığı bir hayat onlarınki. Ancak
çoğu zaman milyonlarca dolar kazanan genç sporcuları, yeşil sahada
izlediğimiz o 90 dakika üzerinden değerlendirmek en kolayı. Peki ya
gerçekler?
Çiçeği burnunda belgesel Beckham aslında gerçeklerin göründüğünden
çok daha farklı olabileceğini hatırlatıyor bir kez daha. Belgesel Beckham’ın
kariyerinin en inişli ve en çıkışlı anlarını anlatırken tüm zamanların
en ikonik İngiliz futbolcularından birinin evinin kapılarını da aralıyor.
Beckham pişmanlıklarından, yaşadığı haksızlıklara kadar her şeyi tüm
içtenliğiyle anlattığı hikâyeye en başından, 1992’te Manchester United
formasını ilk giydiği günden başlıyor. Onu izlerken ne istediğini bilen,
mütevazı, sabırlı ve prensiplerinden asla vazgeçmemiş hayli mağrur
bir Beckham’la tanışacaksınız. Ve hemen ardından aslında Beckham’ın
hikâyesinin son durağı Amerika’dan başka bir efsaneye geçeceğiz Lionel
Messi’ye.
Messi Meets America, Beckham’ın hikâyesiyle sahip olduğu paralellik
açısından da keyifle izlenecek bir belgesel. Zira Inter Miami’nin
sahiplerinden biri Beckham ve bu durumda iki oyuncunun kariyerinin son
demlerini karşılaştıracak nefis bir kurgu da çıkıyor ortaya. Beckham’ın
gözleri ışıldayarak pembeye boyadığı stadyumda Messi neler yapacak?
Bu iki belgesel gündemimizde olsa da futbol dünyasını ve kahramanlarını
anlatan belgeseller epey ilgi çekici. İşte bunlardan bazıları:
Sunderland ‘Til I Die: 2017-18 sezonunu takip eden belgesel, İngiltere’nin
en üst düzey futbol liglerinden biri olan Premier Lig’den düşen
Sunderland’in Championship’te yaşadığı mücadeleyi anlatıyor. Belgesel,
kulübün sahibi Stewart Donald’ın kulübü satın almasından sonra
yaşananlara odaklanıyor. Kulüp taraftarı tutkusu ve içeride yaşanan
sorunlara yakından bakan belgesel izlenilmesi gerekenler listesinde.
Bobby Robson: More than a Manager: İngiliz futbol menajeri Sir
Bobby Robson’ın hayatını anlatan belgesel, kişisel başarılarının yanı sıra
milli takımla birlikte yaptığı çalışmalara da mercek tutuyor. 2018 yapımı
belgesel, 2009 yılında hayatını kaybeden Robson’ın hayatına bir övgü
niteliğinde. Belgeselde Paul Gascoigne, Alan Shearer, Terry Butcher, Sir
Alex Ferguson, Sir John Hall, Jose Mourinho, Pep Guardiola, Gary Lineker
ve Ronaldo Luís Nazário de Lima gibi Robson ile çalışmış oyuncu ve
menajerlerle yapılan röportajlar yer alıyor
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Take The Ball Pass The Ball: Pep Guardiola’nın Barcelona FC’deki
dönemini anlatan İspanyol yapımı belgesel, Guardiola’nın 2008-2012
yılları arasında elde ettiği başarılara odaklanıyor. Bu dönemde toplamda
on dört kupa kazanan takımın hikâyesinin yanı sıra aralarında Lionel
Messi, Thierry Henry, Xavi, Andres Iniesta, Carles Puyol ve Gerard
Pique’nin de bulunduğu Guardiola ile çalışan oyuncular ve antrenörlerle
yapılan röportajlar belgesele renk katıyor.
The Four Year Plan: Belgesel, Queens Park Rangers FC’nin 2007’de
iflasın eşiğinden dönüşünün öyküsünü anlatıyor. Belgesel, muazzam iniş
ve çıkışların yaşandığı dört çalkantılı yıl boyunca paralarını ve itibarlarını
ortaya koyan yüksek profilli karakterleri takip ediyor. The Four Year Plan
spor, güç, finans ve ego dünyası arasındaki çekişmenin de en iyi anlatıldığı
belgesellerin arasında anılıyor.