C
anlı renkleri ve benzersiz şekilleri ile laleler, dünya genelinde
en sevilen çiçeklerden biri olarak öne çıkıyor. Orta Asya’da
doğal olarak yetişen ve zambakgiller familyasına ait olan
lale hem bahçe çiçeği hem de kesme çiçek olarak son derece
popüler. Bugünse Avrupa’nın en çok satan çiçekleri arasında yer alan
orkide, sümbül ve nergisi açık ara geride bırakmış durumda. Amerikalı
hortikültürist ve tarihçi Abra Lee, The Guardian’a yaptığı açıklamada
lalenin yükselişini şöyle açıklıyor: “Laleler parlak, ilginç ve çekici bir renk
patlaması sunuyor. Nergis ve sümbül gibi diğer çiçekler bahara sessiz ve
incelikli bir uyanış sunarken, laleler kapıyı görkemli bir şekilde aralıyor ve
cüretkâr bir başlangıç için heyecan uyandırıyor.”
Kırmızıdan sarıya, turuncudan pembeye, mordan beyaza ve hatta siyaha
geniş bir renk yelpazesine sahip olan lalelerin kültürel tarihi de oldukça
zengin. Hollanda ile özdeşleşen bir çiçek olsa da, aslında lalenin Avrupa
serüveni Osmanlı dönemine dayanıyor. 16. yüzyılda Osmanlı kültürünün
önemli bir parçası olan ve Orta Asya bozkırlarında yabani bir çiçek olarak
yetişen lalenin kervanlar aracılığıyla Anadolu’ya gelişini, 1520’de Osmanlı
İmparatorluğu’nun laleyi geliştirip çeşitlendirmesi takip ediyor. Lale
sarayların bahçelerini süslemekle kalmıyor, Osmanlı mimarisinde de
geniş yer buluyor. Adından da anlaşılacağı gibi, Osmanlı sultanlarının bu
çiçeğe duyduğu ilgi Lale Devri’yle zirveye ulaşıyor! İlk lale soğanının ise
1562 yılında Alman diplomat Busbecq tarafından İstanbul’dan Viyana’ya
götürüldüğü; daha sonra Hollanda’ya, ardından Kanada’nın Ottawa
kentine geçtiği söyleniyor! Lale bugün hâlâ İstanbul’un simgeleri arasında
yer alıyor. Rengârenk lale bahçeleri tarihi cami ve sarayların avlularını
süslerken, her yıl nisan ayında düzenlenen Lale Festivali ile bu görkemli
çiçeğin sezonu resmi olarak açılıyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Tarihteki ilk balon: Lale çılgınlığı
Gelelim Hollanda’ya... 17. yüzyılda Hollanda’da laleler o kadar değer
görüyor ki “lale çılgınlığı” adı verilen spekülatif bir piyasa ortaya çıkıyor.
Tarihteki ilk balon olarak kayıtlara geçen bu dönemde lale soğanlarının
fiyatları aniden ve aşırı derecede yükseldikten sonra çöküşe geçiyor.
Bu çılgınlığın peşine takılan birçok insan zengin olma umuduyla tüm
birikimlerini laleye yatırıyor ancak sonunda piyasa çöküyor ve birçok
insan maddi açıdan zarar görüyor. Ancak tüm finansal zorluklara rağmen,
lale Hollanda’da sevilen bir çiçek olarak kalıyor ve ülkenin kültür ve
kimliğinin sembolü haline geliyor! Bugün Hollanda, dünyadaki en büyük
lale üreticilerinden biri olarak her yıl lale sezonunun başlangıcını işaret
eden Ulusal Lale Günü’nü kutluyor. İsviçre, Yeni Zelanda, Avustralya,
Hindistan ve İngiltere gibi diğer ülkeler de çok yönlü bir çiçek olan laleyi
farklı etkinliklerle onurlandırıyor.
Yüzyıllar içinde ekonomik krizlere neden olan, padişahların gözdesine
dönüşen, saraylara görkem katan bir çiçek düşünün... Orkideye, nergise,
sümbüle kötü bir haberimiz var. Popülerliğini bir an olsun kaybetmeyen
laleyle rekabet etmek bundan sonra da hiç de kolay olmayacak gibi
gözüküyor.