Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için Çerez Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Kasım 2025
Avrupa’nın en iyi sonbahar rotaları
YAVAŞLA, GÖR, HİSSET...
onbahar, Avrupa’nın en şiirsel mevsimidir. Kalabalıklar yavaş yavaş dağılır, şehirler ve kasabalar kendi doğal ritmine döner. Yazın hareketliliğinin yerini sessizlik alır ve Avrupa’nın sokakları, keşfetmeyi sevenlere dingin bir güzellik sunmaya başlar. Örneğin Endülüs’ün başkenti Sevilla’da yazın kavurucu sıcaklıkları geride kalırken sonbaharda hava yumuşar; şehrin tarihi sokaklarında dolaşmak, Guadalquivir kıyısında vakit geçirmek ve Triana’nın köklü flamenko geleneğini hissetmek daha keyifli bir hâl alır. Alcázar ve Giralda bu mevsimde de başlıca duraklar arasındadır.
Ege Denizi’nin güneydoğusunda yer alan Oniki Ada yaz aylarındaki yoğun turizm sezonu sona erdiğinde sessizliğe bürünür. Bu dönemde kaleler, balıkçı köyleri ve pastel tonlu sahil kasabaları, yazın kalabalık görüntüsünden uzaklaşarak sade bir güzelliğe kavuşur. Rodos’un Orta Çağ sokakları tarih kokarken, Simi’nin renkli evleri gün batımında adeta bir tabloya dönüşür. Dalgaların ritmiyle bütünleşen bu atmosfer, Ege’nin en huzurlu hâllerinden birini simgeler.
İtalya’nın kalbinde yer alan Umbria ise Toskana’nın gölgesinde kalmış gizli bir mücevher gibidir. Sonbahar burada bağbozumu ve zeytin hasadı zamanıdır. Assisi, Perugia ve Spoleto gibi kasabalar bu mevsimde altın tonlara bürünür; sabah sisleri kasabaların üzerinde ağır ağır dağılır. Sonbahar uzun yürüyüşler, doğa gezileri ve şarap tadımları için mükemmel bir ortam sunar. Umbria mutfağının mevsimsel zenginliği de bu dönemde doruğa çıkar. Yaz aylarının turist kalabalığından uzak, dingin bir İtalya deneyimi arayanlar için Umbria, tam bir sığınak niteliğindedir.
Kuzey Avrupa’ya gelince… Kopenhag sonbaharın zarafetini en güzel şekilde yansıtan şehirlerden biridir. İskandinav minimalizmi, solgun ışıklarla birleşince şehre dingin bir güzellik kazandırır. Liman bölgesi Nyhavn’da bir kahve sonrası yürüyüş yapmak, Tivoli Bahçeleri’nin ışıkları arasında dolaşmak ya da hygge kültürünü hissetmek için sonbahar en uygun zamandır. Şehir, bu mevsimde yavaşlar; bisiklet yolları daha tenhadır, müzeler ve kafeler sakinleşir. Kopenhag’da sonbahar, sade bir lüksün ve içe dönük huzurun mevsimidir.
Son olarak da Malta... Akdeniz’in ortasındaki bu küçük ada ülkesi, sonbaharda hâlâ ılık ve güneşlidir; deniz suyu sıcaklığı kasımda ortalama 21 °C civarındadır, gündüz sıcaklıkları ise çoğu zaman 20’lerin üzerindedir. Yaz kalabalıklarının çekilmesiyle Valletta’nın taş sokakları, Mdina’nın sessiz surları ve Gozo’nun kıyıları çok daha huzurlu hâle gelir. Malta’da sonbahar, adayı ağır adımlarla keşfetmenin tam zamanıdır; kaleleri gezmek, dar sokaklarda yürümek ve deniz kenarında sakin bir gün geçirmek ziyaretçilere benzersiz bir keyif sunar.