D
ünya her geçen yıl olayların özüne inmek için bir adım daha
atıyor. Yeşil üretim, temiz tüketim, çevrecilik derken 2023 için
artık yeni bir tanımımız var: regenivore.
Bununun ne demek olduğunu anlayabilmek için biraz daha
detaya girmemiz gerekir. Ama yalnızca var olan doğal kaynakları korumak
değil aynı zamanda onları iyileştirmek üzerine de düşünmeyi şart koşan
bir kavram olduğunu söyleyerek başlayabiliriz.
Yani işin özü regenivore, yalnızca sürdürülebilir bir şekilde yemek
yemekle değil, elde olanı korumayı da şart koşuyor. Karbon azaltıcı
tarım, hayvan refahı politikalarında daha katı kurallar ve gıda yetiştiren
ile işleyen insanlara karşı adil bir muamele talep ediliyor. Bu şekilde
gezegenden faydalanırken onu aktif olarak iyileştirmek birincil amaç.
Tabii ki tüketiciye düşen şeyler ortada: Ambalajda israfı azaltacak
yollara gitmek önerilerden biri. Taleplerin düşürülmesi böylelikle zararlı
malzeme üretiminin azalması her zaman öncelikli hedeflerden. Dolayısıyla
regenivore ile yalnızca üretici ya da kanun koyucular değil tüketiciye de
sorumluluklar yükleniyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Yine de regenivore sisteminde öncelik tarımda. Biyolojik çeşitliliği
ve doğal döngüleri korumak için toksik girdilerin ortadan kalkması
gerekiyor. Zira ürün almak için toprağa zarar vermek sonraki yıllarda
ekilecek verimli toprak kalmayacağı anlamına geliyor. Toprak yapısını
korumak içinse organizmaların çürümesini ve doğanın doğal döngüsünü
tamamlamasını sağlamak şart.
Tüm bunların yanı sıra iklim temelli ekimden bahsetmeye artık
ihtiyacımız yok sanırız. Zira mevsimsel tüketim, üretimin de bu şekilde
gerçekleşmesini sağlıyor ve bu sayede doğa kendini yenilemek için zaman
bulmuş oluyor.
Çevrecilik yerine regenivore tanımının kullanılmasının en büyük
sebeplerinden biri sorumluluğun eşit miktarda paylaşılmasına olanak
tanımak. Doğal kaynakları kullanırken onarmak herkesin görevi…