GEZİ

P

andeminin tüm sınırlamaları ortadan kalktıktan sonra uzun zamandır yapılan listeler nihayet anlam kazanmaya başladı. İşte dünyanın en ünlü seyahat dergilerinden Conde Nast Traveller’ın editörlerinin ortak çalışması olan liste de bu anlam üzerine. Editörler soruyu şöyle soruyor: “Dünya pek çok açıdan öngörülemez ve karmaşık bir yer olmaya devam ediyor. Yine de seyahatin lükslerin en büyüğü olduğu hatırlatıldığında, şu soruyu sormak zorunda kalıyoruz: 2024’te dünyayı dolaşmak için sahip olduğumuz benzersiz gücümüzle ne yapmalıyız? Merak ediyoruz, ilk nereye gideceğiz?” Biz de bu liste içinden gitmek isteyeceğimiz ilk beşi seçtik. Tam listeyi ise yazının devamında bulabilirsiniz.

Yorkshire, İngiltere
Yorkshire, İngiltere’nin kuzeyinde yer alıyor; zengin ve çeşitli bir mirasa, çarpıcı manzaralara ve büyüleyici kasaba ve köylere sahip. Ayrıca ünlü Yorkshire pudinginden ödüllü yerel biralara kadar ülkenin en iyi yiyecek ve içeceklerinden bazılarına da ev sahipliği yapıyor. Yorkshire Dales’in engebeli güzelliğini, North York Moors’un dramatik kıyı şeridini veya York ve Leeds’in tarihi şehirlerini keşfetmek istiyorsanız, Yorkshire’da herkes için bir şeyler olduğunu bilmelisiniz. Ayrıca Brontë Parsonage Müzesi, Yorkshire Heykel Parkı ve Hepworth Wakefield Galerisi gibi ilçenin kültürel ve sanatsal cazibe merkezlerinin de tadını çıkarabilirsiniz. Yorkshire, kendinizi İngiltere’nin geçmişine, bugününe ve geleceğine kaptırabileceğiniz en iyi yerlerden biri. Üstelik Michelin yıldızlı şefi Tommy Banks’in konseptli The Abbey Inn’i de görmeniz, yemeniz ve kalmanız gerekenler listesinde.

Güney ve Orta Sri Lanka
Sri Lanka, Hint Okyanusu’nda çok çeşitli ve büyüleyici bir seyahat deneyimi sunan bir ada ülkesi ve CNT’a göre ekonomik belirsizliklerden kurtulduğundan beri lüks ve sağlıklı yaşam patlaması yaşıyor. Anuradhapura ve Polonnaruwa’nın antik kalıntılarından UNESCO listesindeki Galle ve Colombo’nun kolonyal cazibesine, Mirissa ve Arugam Körfezi’nin el değmemiş plajlarına kadar Sri Lanka keşfedilecek zengin bir tarih, kültür ve doğal güzelliğe sahip. Aynı zamanda fillere, leoparlara, balinalara ve yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yaptığı için vahşi yaşam severler için de bir cennet. Yala, Udawalawe ve Kumana milli parklarını ziyaret edebilir veya güney sahilinde balina izleme turuna katılabilirsiniz. Yerel kadınları istihdam eden Matara’nın Polhena Plajı bölgesinde yoga, bütünsel tedaviler, ada kaynaklı vejetaryen yemekler ve zanaatkâr el sanatları sunan dokuz odalı Meraki de 2024’ün başlarında hizmete açılacak.

Fransız Polinezyası
Fransız Polinezyası, Güney Pasifik Okyanusu’nda turkuaz lagünleri, mercan resifleri ve beyaz kumlu plajlarıyla bilinen 100’den fazla adadan oluşur. Dünyanın en ölümcül dalgalarından birine ev sahipliği yapan Teahupo’o, 2024 Paris Olimpiyatları sörf yarışmasında ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bu da onu önümüzdeki yılın hayli popüler bölgelerinden biri haline getireceğe benziyor. Güneş, deniz ve kumun yanı sıra macera, romantizm ve rahatlamayı seven herkes için rüya gibi bir destinasyon. Lüks su üstü bungalovlarında kalabileceğiniz, su sporlarının keyfini çıkarabileceğiniz ve spa uygulamalarıyla kendinizi şımartabileceğiniz ikonik Tahiti, Bora Bora ve Moorea adalarını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca otantik ve bozulmamış Polinezya kültürünü ve doğasını deneyimleyebileceğiniz daha az bilinen Rangiroa, Fakarava ve Tetiaroa adalarını da keşfedebilirsiniz. Fransız Polinezyası, adalarda yaşamış ve çalışmış olan ünlü ressam Paul Gauguin’e adanmış müzeleri, galerileri ve anıtları ziyaret edebileceğiniz için bölgenin tarihi ve sanatı hakkında bilgi edinmek için de harika bir yer. Bununla birlikte dergiye göre doğasını korumak üzere büyük bir çaba gösteren bölgede Ocak 2024’te Four Seasons Resort Bora Bora, özenle korunmuş yerel flora ve faunasını vurgulayan bir botanik turu başlatacak ve bunu Le Meridien’in 2024 ortasında Westin Bora Bora olarak yeniden açılması izleyecek.

Okavango Deltası, Botsvana
Okavango Deltası, dünyanın en eşsiz ve muhteşem vahşi yaşam destinasyonlarından biri ve derginin editörlerine göre şu an aklınızda bu yer varsa mutlaka ama mutlaka görmelisiniz! Kalahari Çölü’ne akan ve zengin ve çeşitli bir ekosistemi destekleyen bir sulak alan vahası yaratan Okavango Nehri tarafından oluşturulan geniş bir iç delta. Okavango Deltası filler, aslanlar, leoparlar, su aygırları, timsahlar, zebralar, zürafalar ve çok daha fazlası dahil olmak üzere yüzlerce hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Deltayı 4x4 bir araçla, bir tekneyle veya mokoro adı verilen geleneksel bir kanoyla safari yaparak keşfedebilirsiniz. Ayrıca konforlu konaklama ve deltanın muhteşem manzarasını sunan çok sayıda pansiyon ve kamptan birinde de kalabilirsiniz. Okavango Deltası, doğanın güzelliğine ve romantikliğine en iyi şekilde tanık olabileceğiniz bir yerdir.

Quito, Ekvador
Quito, And Dağları’nın yükseklerinde yer alan Ekvador’un başkenti ve en büyük şehridir. Quito, Latin Amerika’nın en iyi korunmuş kolonyal merkezlerinden birine sahip olan şehirde mimariye, sanata ve tarihe hayran kalmanız mümkün. Katedral, Compañía de Jesús ve Plaza Grande gibi 16. yüzyıldan kalma kiliseleri, müzeleri ve plazaları ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca her zevke ve bütçeye hitap eden çeşitli restoranlar, barlar, kafeler ve mağazalar bulabileceğiniz için şehrin canlı ve kozmopolit kültürünün tadını çıkarabilirsiniz. Quito ayrıca Cotopaxi yanardağı, Mindo bulut ormanı ve ekvator çizgisi gibi çevredeki cazibe merkezlerini keşfetmek için de harika bir bölge.

Listedeki diğer yerler:

• Budapeşte – Macaristan
• Kiklad Adaları – Yunanistan
• Mauritius
• Kızıldeniz – Suudi Arabistan
• Grenada
• Kosova
• Akra – Gana
• Guatemala
• Kimberley – Avustralya
• Kobe – Japonya
• Madagaskar
• Magdalena Nehri – Kolombiya
• Moğolistan
• Kuzey Nehirleri – Avustralya
• Quebec – Kanada
• San Pedro de Atacama – Şili
• Santa Fe – ABD
• Güney Adası – Yeni Zelanda
• Upstate New York – ABD

Kaynak: CNTRAVELLER.COM